AYSO
200x200 piksel Reklam Alanı

TEMEL İNSAN HAKLARI MERCEĞİNDEN TÜRKİYE'DEKİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNE BAKIŞ

TEMEL İNSAN HAKLARI MERCEĞİNDEN TÜRKİYE'DEKİ İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNE BAKIŞ

16 Kasım 2016 | TEKNİK MAKALE
186. Sayı (Ekim 2016)
2.252 kez okundu

İş ve Halk GüvenliÄŸi Mühendisi
A. Murat ÇAÄžLAR



İnsan hakları, insan onurunun korunması ve ona saygı duyulması için vardır. Bu nedenle evrenseldir. “Avrupa İnsan Hakları SözleÅŸmesi” (AİHS) birinci kuÅŸak haklar olarak bilinen temel hakları (yaÅŸam hakkı, iÅŸkence yasağı, kölelik ve zorla çalıştırma yasağı, hürriyet ve güvenlik hakkı, adil yargılanma hakkı gibi) güvence altına alır. İkinci kuÅŸak haklar olarak kabul edilen sosyal ve ekonomik hakları (çalışma hakkı, örgütlenme hakkı, sosyal güvenlik hakkı, adil ücret hakkı gibi) ise Avrupa Sosyal Åžartı koruma altına almıştır. Bu iki grup hak birbirine bağımlıdır, biri olmadan diÄŸerinin varlığı bir anlam ifade etmemektedir.


Bu düÅŸünce, “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi”nde insan haklarının bölünmezliÄŸi ve karşılıklı bağımlılığı olarak formüle edilmiÅŸtir. Yine aynı yönde BirleÅŸmiÅŸ Milletler Genel Kurulu’nun, 4 Aralık 1950 yılındaki bildiriminde, kiÅŸisel ve siyasal haklar ile ekonomik, sosyal ve kültürel hakların yakın iliÅŸkili ve birbirine baÄŸlı haklar olduÄŸu belirtilmiÅŸ, ekonomik, kültürel ve siyasal haklardan yoksun olan insanın evrensel beyannamede belirtilen özgür insan olamayacağı ayrıca ve açıkça vurgulanmıştır.
“Avrupa Sosyal Åžartı”, temel sosyal ve ekonomik hakları koruyan, medeni ve politik hakları garanti altına alan Avrupa İnsan Hakları SözleÅŸmesi’ni takviye eden bir Avrupa sözleÅŸmesidir.


Torino'da 18.10.1961 tarihinde imzalanan, 16.6.1989 tarih ve 89/14434 Karar sayılı 3581 numaralı Avrupa Sosyal Åžart Kanunu’nun birinci bölümündeki ilk dört hüküm gereÄŸince;
1. Herkes, özgürce edinebildiÄŸi bir iÅŸle yaÅŸamını saÄŸlama fırsatına sahiptir.
2. Tüm çalışanların âdil çalışma koÅŸullarına sahip olma hakkı vardır.
3. Tüm çalışanların güvenli ve saÄŸlıklı çalışma koÅŸullarına sahip olma hakkı vardır.
4. Tüm çalışanların, kendileri ve ailelerine iyi bir yaÅŸam düzeyi saÄŸlamak için yeterli âdil bir ücret alma hakkı vardır.


Ülkemizde 80’li yılların sonuna gelindiÄŸinde “İş SaÄŸlığı ve GüvenliÄŸi” anlamında kilometre taşı olabilecek konuların gündemde olduÄŸu görülmektedir. “Avrupa Sosyal Åžartı”nın gündeme getirdiÄŸi bu konular günümüzde çok konuÅŸulan ve sorunlu alanlardan biri olarak addedilen iÅŸ saÄŸlığı ve güvenliÄŸini anlayabilmek adına gayet önem arz etmektedir.
SözleÅŸmenin ilk dört hükmüne mercek tuttuÄŸumuzda, iÅŸ seçiminde özgürlük, adil çalışma koÅŸulları, çalışma ÅŸartlarının güvenliÄŸi ve çalışanın iyi bir yaÅŸam düzeyi için adilane bir ücret vurgusu dikkat çekmektedir. Hatta dördüncü hükümde yalnızca çalışanın kendisi deÄŸil, ailesi de göz önünde bulundurulmuÅŸtur. Bu hükümden de anlaşılmaktadır ki aile yaÅŸamının çalışan üzerinde önemli bir etkisi vardır. Ele aldığımız bu hükümlerin muhtevasında teknik hiçbir konu göze çarpmamakta, son derece insani ve hayati nitelikte olan aile, hak, özgürlük ve adalet kavramları ön plana çıkmaktadır. Çalışma ÅŸartlarının güvenli olmasına yönelik olan hükümde yine insan hakları ön plana çıkartılmış, güvenliÄŸin diÄŸer haklar gibi temel bir hak olduÄŸu anlatılmak istenmiÅŸtir.


Zamanda biraz daha ilerleyip 2012 yılının temmuz ayına uzanıp merceÄŸimizi yürürlüÄŸe giren 6331 sayılı “İş SaÄŸlığı ve GüvenliÄŸi” yasası ve bu yasaya baÄŸlı 36 yönetmeliÄŸe tuttuÄŸumuzda ise karşımıza çok fazla teknik, ortam ve makine/ekipmanın modifikasyonu üzerine kurgulanmış bir yapı çıkmaktadır. Pratik saha uygulamalarında bu yasa ve yönetmeliklerin referans alınması sebebiyle “İş SaÄŸlığı ve GüvenliÄŸi” kavramı yanlış tanımlanmış ve yanlış bir zemin üzerine bina edilmiÅŸtir.


Ülkemizde “İş SaÄŸlığı ve GüvenliÄŸi” kavramı, üzerine atfedilen salt iÅŸ kazalarını önlemek gibi bir misyonun etrafında politikalaÅŸtırılmış, bu durum ise kavramın yanlış algılanmasına yol açmıştır. Bu noktada insan haklarında bölünmezlik ilkesini hatırlayarak insani hakların bir bütün olduÄŸunu ifade etmeye ihtiyaç vardır.
Bireyin küçük yaÅŸta baÅŸlayan kaliteli bir eÄŸitim alma imkanına sahip olması, kamusal alanda gerekli fiziki güvenlik tedbirleri alınarak korunması, sosyal imkanlarının üst seviyede tutulması, saÄŸlık hizmetlerinden gereÄŸi gibi yararlanabilmesi, kiÅŸisel geliÅŸimini saÄŸlayabilme imkanı, doÄŸru ve yeterli beslenebilmesi, kendisine ve ailesine bakabileceÄŸi düzeyde ekonomik rahatlığa sahip olması, tatil ve dinlenme imkanı, sosyal güvencesi ve çalışma alanlarının güvenli olması, iÅŸveren düzeyinde ise iÅŸverenin doÄŸru yönlendirilmesi ve eÄŸitilmesi, vergi ve sigorta kolaylığının saÄŸlanması gibi konular tamamı ile güvenlikle ilgili ve birbirine bağımlı konulardır.


Ülkemizde eÄŸitim düzeyinin düÅŸüklüÄŸü ve eÄŸitimdeki politika problemleri, iÅŸlevsel bir koruyucu hekimliÄŸin olmaması, ciddi beslenme problemlerinin yaÅŸanması, emeklilik yaşındaki sorunlar, kurum/kuruluÅŸların çalışanların sigortalarını maaşı üzerinden yatırmaması, birçok kurum/kuruluÅŸun çalışanına sigorta dahi yapmaması, çalışanların ve iÅŸverenlerin vergilerden ötürü büyük sorunlar yaşıyor olması, trafik ile ilgili yaÅŸanan zamansal ve maddi birtakım sorunlar, toplu taşımadaki sosyal sorunlar, toplumca bilinen ve önem arz eden sorunlardan bazılarıdır.


Güvenlik, yalnızca fiziki yapıya zarar verebilecek tehdit unsurlarının önüne geçerek ortadan kaldırmak deÄŸildir. Bireyin fiziki olduÄŸu kadar aynı zamanda ekonomik, sosyolojik, psikolojik ve biyolojik temelde tehdit altında olmasının önüne geçmektir.
DiÄŸer yandan dünyadaki iÅŸ kazası istatistikleri, kazaların %80-90 aralığında güvensiz davranıştan kaynaklandığını göstermektedir. Yasalar çalışandan güvenli davranmasını/çalışmasını isterken ve aksi durumda cezalandırma yoluna giderken çalışanın temel haklarını göz ardı etmektedir. Bu haliyle güvenlik kavramından söz etmek bir ironi olacağı gibi konuyu adalet kavramı üzerinden okumak daha yerinde olacaktır.


Çalışandan güvenli davranmasını/çalışmasını istemek için, evvela bu neticeyi verecek olan ÅŸartları oluÅŸturmak gerekmektedir. Åžüphe yok ki bu ÅŸartları oluÅŸturmaksızın çalışandan güvenli davranmasını/çalışmasını beklemek ve hatta aksi vuku bulduÄŸunda onu cezalandırmak, güvenlik kavramıyla deÄŸil “adalet” kavramıyla yorumlanabilir. Bu baÄŸlamda sorgulanması gereken soru, güvenli olup olmadığı deÄŸil, adaletli olup olmadığıdır.
Çünkü “İş SaÄŸlığı ve GüvenliÄŸi” kavramının üst baÅŸlığı ve dayanak noktası güvenlik kavramı deÄŸil, “İnsan Haklarıdır.” İyi bir eÄŸitim alamayan, sosyal ve maddi imkanları refah düzeyinin altında olan ve insana yaraşır bir saÄŸlık hizmeti alamayan hatta düzgün bir ÅŸekilde beslenemeyen çalışandan güvenli çalışmasını istemek masum bir talep deÄŸil, en basit deyiÅŸle haksızlıktır.


Özelde “İş SaÄŸlığı ve GüvenliÄŸi” kavramını ele alacak olursak, önümüzde kocaman bir yanılsama ve eksen kayması yaÅŸayarak yörüngesinden ayrılmış bir kavramın dramı durmaktadır. Tasarım güvenliÄŸi, üretim güvenliÄŸi, kullanım güvenliÄŸi, çevre güvenliÄŸi ve insan güvenliÄŸi gibi her birisi kendi içinde derinliÄŸi olan konuları “İş SaÄŸlığı ve GüvenliÄŸi” kavramı baÅŸlığı altında tek vücut haline getirmek ve bu kavramı tamamen teknik içeriye sahip yasa ve mevzuatlara hamletmek baÅŸtan baÅŸa hatalı bir iÅŸtir. Üstelik bu yasa ve mevzuatların yukarıda belirtilmiÅŸ sorunların gölgesinde iÅŸveren ve çalışandan karşılığını beklemek adaletli sayılacak bir politika deÄŸildir.


Bu nedenle “İş SaÄŸlığı ve GüvenliÄŸi” kavramının çıkış noktasına dönerek temel insan haklarının gerektirdiÄŸi sorumluluklarımızı tüm paydaÅŸlarla iÅŸbirliÄŸi halinde yerine getirmek bizi daha iyi yarınlara taşıyacaktır.


 

R E K L A M

İlginizi çekebilir...

Cephe Sistemleri ve Yangından Koruma Yöntemleri

Mimari tasarımcılar, bina cephelerini, yapıların dış kabuğunu oluştururken aynı zamanda yangın güvenliği açısından seçimlerinde kritik rol oynarlar....
23 Mayıs 2025

Ticari Bina Yapılarında İtfaiyecilerin Termal Risklerinin Makine Öğrenimi ile Tespiti

İtfaiyeciler, acil durum müdahaleleri sırasında termal olarak tehlikeli ortamlara maruz kalmakta, bu da onları önemli ölçüde yaralanma ve hatta ölüm r...
23 Mayıs 2025

Elektrik Tesislerinde Yüksek Frekanslı Bileşenlerin Isı Etkileri ve Örnek Vakalar

Elektrik tesislerindeki en önemli kavramlardan biri tesislerin tükettikleri/ürettikleri gücün kalitesi ve tesisin elektrik şebekesine uyumluluğu konus...
23 Mayıs 2025

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • Enerji & DoÄŸalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yalıtım Dergisi
  • YeÅŸilBina Dergisi
  • İklimlendirme Sektörü KataloÄŸu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü KataloÄŸu
  • Yalıtım Sektörü KataloÄŸu
  • Su ve Çevre Sektörü KataloÄŸu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.