
Yapı Malzemeleri Yangın Yönetmeliğine Uygun Mu?![]()
Rusya’nın Sibirya bölgesinde meydana gelen AVM yangını ve ardından İstanbul Gaziosmanpaşa’daki Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çıkan yangın binalarda kullanılan cephe malzemeleri konusunu gündeme taşıdı. Çöp konteynırında başlayan yangının dış cephede hızlı bir şekilde yayılması kullanılan malzemeler ile uygulamaların yönetmeliklere uygun olmaması konusunu gündeme taşıdı. Sektörde yer alan dernekler ve firmalar konunun önemine bir kez daha dikkat çekti. Sibirya bölgesinin Kemerovo kentindeki bir alışveriş merkezinde çıkan yangında 64 kişi yaşamını yitirdi. Yaşamını yitiren insanlar arasında çocuklar da bulunuyor. Bu acı olayın yankıları sürerken İstanbul Gaziosmanpaşa Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde meydan gelen yangın büyük endişe yarattı. Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çıkan yangında can kaybı yaşanmazken yapılarda kullanılan malzemelerin niteliği tartışma konusu oldu. Konuya ilişkin derneklerin ve firmaları görüşlerini paylaştı. İZODER Başkanı Levent Pelesen: “YANGIN GÜVENLİĞİNE DİKKAT EDİLMESİ GEREKLİ” İZODER (Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği) Başkanı Levent Pelesen, “Yakın dönemde rezidans, otel ve hastanelerin dış cephelerinde yayılan yangınlara, estetik görünüme sahip yanıcı dış cephe kaplamalarının tercih edilmesi ve hatalı malzeme seçimleri neden oluyor. Bu detaylarda genellikle binaya estetik görüntü veren dış cephe kaplamaları, dış duvar ile arasında havalandırma boşluğu kalacak şekilde cepheye asılıyor. Yangın güvenliği açısından, bu havalandırma boşluğu, yangınlarda baca etkisi yaparak alevlerin cephede hızlıca yayılmasına yol açıyor. Yönetmelikte, bu tür havalandırmalı giydirme cephe detaylarında yalıtım malzemeleri de dahil olmak üzere hiçbir malzemenin yanmaması gerektiği bildiriliyor. Ancak bilgi eksikliği ve ekonomik gerekçelerle yönetmeliğe aykırı malzemelerin tercih edildiği, yani estetik ve ekonomik kaygıların yangın güvenliğinin önüne geçtiği giydirme cephe uygulamaları sürdükçe, bu tür yangınlar ile karşılaşma olasılığı hep olacak” diye konuştu. Gaziosmanpaşa Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde meydana gelen yangınla ilgili İZODER Yönetimi olarak, teknik bir değerlendirme yaptıklarını ifade eden İZODER Başkanı Levent Pelesen, yangının büyümesine neden olan detaylarla ilgili şunları söyledi: “Yapılan ilk inceleme ve teknik değerlendirmelere göre, yangının sirayet ettiği cephenin ‘giydirme cephe’ olarak tasarlandığı görülüyor. Yürürlükte olan, Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik dikkate alındığında, cepheler; ‘geleneksel cepheler’ ve ‘giydirme cepheler’ olarak iki başlık altında ele alınıyor. Yönetmelikte yer alan giydirme cephe tanımında dış cephe kaplamalarının kendine ait bir konstrüksiyona mekanik olarak sabitlendiği ve dış cephe kaplaması ile cephe arasında havalandırma boşluğu oluşturmanın mümkün olduğu çözümler ifade ediliyor. Geleneksel cephe tanımında ise ısı yalıtım levhaları ve üzerinde yer alan tüm sıva katmanlarının arada hava boşluğu oluşturmayacak şekilde doğrudan dış cephe üzerine uygulandığı, piyasada mantolama olarak bilinen dış cephe ısı yalıtım sistemlerinin de dahil olduğu çözümler tarifleniyor. Sonuç olarak, son zamanlarda çok popüler olan giydirme cephe uygulamalarında kullanılacak malzeme seçimi ve detay çözümlerinde yangın güvenliğine dikkat edilmesi gerekli. Gaziosmanpaşa Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çıkan yangın detaylı bir şekilde irdelenmeli ve diğer benzer durumdaki kamu binalarında yapılan uygulamalar da gözden geçirilmeli. Enerji Verimliliği gibi ülkemizin gündeminde çok önemli bir yer tutan ‘ısı yalıtım uygulamaları’ hakkında olumsuz algılara yol açan bu gibi olaylarda hassas ve dikkatli olunması çok önemli.” Levent Pelesen, son olarak bu tarz yangınların hemen ilk olarak mantolama ile ilişkilendirilmesine de değinerek, ‘’Meydana gelen tüm cephe yangınlarında yapılan uygulamaların nasıl olduğuna dikkat etmeden/önem vermeden hepsini sanki mantolamaymış gibi ele alarak yayınlanan haberler ve bu haberlerde verilen bilimsellikten uzak beyanlar dikkat çekiyor. Daha önce Polat Towers, İzmir’de bir otelde ve son olarak Gaziosmanpaşa Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde meydana gelen ve dış cephelerde yayılan yangınların, ülkemizde mantolama olarak adlandırılan ısı yalıtımı sistemleri ile bir ilgisi yoktur. Bilinçsizce yapılan beyanlar, kamuoyunda yanlış bir algı oluşmasına neden oluyor. Hâlbuki bırakın yangının büyümesine mantolamanın neden olmasını, söz konusu binalarda mantolama bile olmadığını görüyoruz. Vatandaşlarımıza, yıllardır bu konuda çalışmalarını bilimsel temelde ve tarafsız bir şekilde, uluslararası standartlara dayanarak sürdüren İZODER gibi kurumların açıklamalarına itibar etmelerini öneriyoruz” dedi. ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı Adil Baştanoğlu: “KÖTÜ MALZEME DEĞİL, YANLIŞ YERDE KULLANILAN MALZEME VARDIR” Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği (ÇATIDER) Yönetim Kurulu Başkanı Adil Baştanoğlu, Gaziosmanpaşa Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çıkan yangından sonra benzeri bir olayın yaşanmaması için kapsamlı önlemler alınması gerektiğini belirterek, “Kötü malzeme değil yanlış yerde kullanılan malzeme vardır. Yangın raporunda belirlenen tutuşan malzemenin bu şekilde kullanılması önlenmeli ve diğer hastaneler de kontrol edilmeli” dedi. Malzemelerin kullanım yerinin önemli olduğunu vurgulayan Baştanoğlu, “Yanlış seçilen bir malzeme ile bu konuyu kapatmak doğru olmaz, beraberinde bütünleşik işletim ve yapım sistemlerini de incelemek gerekir” diyerek, önerilerini şöyle sıraladı: Çatı ve cephe kaplama sistemleri elektrik ve mekanik dahil birbiriyle koordine edilmeli ve daha dizayn aşamasında yangın tehlikesine göre tümü ele alınmalı ve bölgeler oluşturulmalı, analizleri olmalı. Malzemeler yangın tehlikesi düşünülerek yönetmeliğe uygun, doğru seçilmeli ve yerinde kullanılmalı. Önlem tedbirleri tam alınmalı ve sistemler doğru uygulanmalı. Yapım sırasında denetlenmeli ve bitiminde de kontrol ve tekrar denetimi yapılmalıdır. Özellikle önemli kamu binaları için beraber yapı disiplinleri içinde yapı ve yangınla ilgili profesyonel kişi ve kurumlardan destek alınmalıdır.” Baştanoğlu, yapıların tüm aşamalarında eksiklikler yaşanabildiğini belirterek, şunları söyledi: “Ülkemizde tüm bu yazılı maddelerin çeşitli kurumlar tarafından sorumluluk alınarak yapıldığı ön görülmesine rağmen dizayn bürolarında, denetim şirketlerinde, müteahhitlik firmalarında ve en önemlisi işveren de yani yapı sahibinde yangın konusunu dikkate almakta eksiklikleri olduğu bellidir. Yangın tehlikesinde, yanıcı malzemeyi projede yanlış yere koyan proje bürosu, bu zafiyeti bilerek uygulayan yapımcı, denetlemede kabul ederek işvereni uyarmayan denetim, yapıldıysa ikazı dikkate almayan işveren de sorumludur. Burada aksayan kısım tespit edilip sağlıklı çalışır hale getirilmelidir.” TMMOB İMO İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna: “YANGIN YÖNETMELİĞİ NEDEN UYGULANMIYOR?” TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna tarafından yapılan basın açıklamasında ise şu ifadelere yer verildi; Taksim İlkyardım Hastanesi bir kez daha çıkan yangınla gündeme geldi. Aynı hastanede 2011 yılında da yangın çıkmıştı. Eğer bir binada birkaç yıl arayla iki büyük yangın çıkıyorsa, ortada apaçık bir sorun var demektir. Görünen o ki, 2011`de çıkan yangının nedenleri yeterince irdelenmemiş veya yangının çıkış nedenleri tespit edilmesine rağmen, sorunu gidermek yerine üstünün kapatılması, yok sayılması tercih edilmiştir. Dikkat edilmesi gereken bir nokta, yangının çatıda başlaması ve dış cephe boyunca hızla ilerlemesidir. Demek oluyor ki dış cephe malzemeleri sorunludur. Yangın yönetmeliklerine uygun malzeme kullanılmamıştır.” 2011`deki yangının yine dış cephe kaplaması üzerinde başladığı ve büyüdüğünü ifade eden Suna; “Yangın Yönetmeliklerinde ‘İnşaatlara kolay alevlenen yapı malzemelerinin kullanılmasına müsaade edilmeyeceği’ açıkça ifade edilmektedir. İfade bu denli açıkken, Taksim İlkyardım Hastanesi inşaatında kolay alevlenen malzeme kullanılmasına kim ve neden göz yummuştur? Denetim sürecinde bu durum neden tespit edilmemiş ve neden dış cephede Yangın Yönetmeliğine uygun malzeme kullanılması sağlanmamıştır? Konuyla ilgili pek çok soru sorulabilir. Soruların işaret ettiği noktada, yapı üretim süreci ve denetim sisteminin sorunlu olduğudur. Kamu binalarının inşa süreci, sorunları daha da görünür kılmakta, denetim sistemindeki zafiyeti belirleyici olmaktadır. Hastane, okul, yurt, kreş olarak kullanılan yapılarda göz ardı edilecek en küçük hata, göz yumulacak en küçük bir ihmal, telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açacaktır. Böyle bir vahim durumun sorumluluğu hiç şüphe yok ki göz ardı edenlerin, göz yumanların olacaktır.” İzocam Genel Direktörü Levent Gökçe: “YANMAZ ÖZELLİKLİ YALITIM MALZEMELERİ YANGININ YAYILMASINI ÖNLÜYOR” İzocam Genel Direktörü Levent Gökçe, yalıtımda kullanılan tüm malzemelerin yanmaz özellikli malzemelerden seçilmesi gerektiğini belirterek, yüksek sıcaklığa dayanıklı olan yanmaz özellikli camyünü ve taşyünü yalıtım malzemelerinin yangın yalıtımında yüksek korunum sağladığını kaydetti. Yanmaz özellikli ısı yalıtım malzemeleri yangının yayılmasını ve zehirlenmeye neden olan gazların çıkışını engelleyerek can kayıplarını büyük ölçüde azaltıyor. Rusya’da meydana gelen ve pek çok kişinin ölümüne neden olan büyük yangın, ülkemizde meydana gelen hastane cephe yangını gibi pek çok yangında başlangıcın ve yayılımın, yanmaz ısı yalıtım malzemeleri sayesinde büyük ölçüde önlenebileceğini belirten İzocam Genel Direktörü Levent Gökçe şunları söyledi; “Yalıtımdaki tüm malzemeler, giydirme cephelerde kullanılan tüm malzemeler yanmaz olmalı. Türkiye’de üretilen ısı yalıtım malzemelerinden sadece mineral yün ürünler yani taşyünü ve camyünü, bu tür uygulamalarda ısı yalıtımı amacıyla kullanılabilir. Dış cephe uygulamalarında Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun malzemeler seçilmesi çok önemli. Yangın güvenliği için sıvalı dış cephe ısı yalıtım sistemi uygulamalarında A1 sınıfı hiç yanmaz “taşyünü” ve “camyünü” kullanımına dikkat edilmesi gerekir. Daha alçak binalarda plastik esaslı yalıtım malzemelerinin kullanılması durumunda ise yangın bariyerlerinin uygulanıp uygulanmadığı sorgulanmalı. Yüksek binalarda kat aralarında yanmaz olarak sınıflandırılan A sınıfı malzemeler kullanılmalı. Yüksek sıcaklığa dayanıklı olan camyünü ve taşyünü yalıtım malzemelerinin yangın yalıtımında yüksek korunum sağladığı unutulmamalı. Can ve mal güvenliği için yüksek binalarda, giydirme cepheli yapılarda köpük esaslı ısı yalıtım malzemeleri kullanımından kesinlikle kaçınmak gerekiyor.” Dış cephelerde mantolama uygulamalarında kullanılacak cephe kaplamaları ve yalıtım malzemelerinin ise binanın tipine ve yüksekliğine bağlı olarak değişebileceğini kaydeden Gökçe, “28,5 metrenin altında olan ve “normal binalar” olarak nitelendirdiğimiz yapılarda dış cepheler en az “zor alevlenen” yani “C” sınıfı olabilir. Bu binalarda EPS, XPS gibi köpüklerin kullanımına müsaade edilebilir. Yüksek binalarda, yani yüksekliği 28,5 metre ve üzeri olan binalarda ise, dış cepheler en az “zor yanıcı” yani “A2” sınıfı olmalı. Bu binalarda ısı yalıtım malzemesi olarak camyünü ve taşyünü kullanılmalı” dedi. “DENETİMLER YETERSİZ” Türkiye Gazbeton Üreticileri Birliği tarafından yapılan açıklamada ise şu ifadelere yer verildi, “Bu yangında dikkatlerden kaçmaması gereken husus yangının hızla yayılmış olmasıdır. Yönetmeliklere uygun malzemelerin kullanılmamasından dolayı yangın hızla bütün cepheyi sarararak, çatıya ulaşmıştır. Avrupa’daki istatistiklere göre 60 yıl önce küçük bir yangının tam bir yangın haline gelmesi için geçen süre 15 dakika iken, günümüzde bu süre yaklaşık 3 dakikaya inmiştir. Bunun en önemli nedeni ise binalarda kullanılan malzemelerinin yanıcı özellikler taşımasıdır. Türkiye Gazbeton Üreticileri Birliği olarak yangının kontrol altına alınıp genişlemesine izin vermeyecek malzeme ve yöntemlerin kullanılmasının son derece önemli olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Yangın konusunda yönetmeliklerimizde bir eksiklik olmamasına rağmen, denetimler ne yazık ki yetersizdir. Yönetmeliklerimize göre 28,5 metreden yüksek yapıların cephe ısı yalıtım uygulamalarında, yanıcı ısı yalıtım ürünlerinin kullanılmaması gerekmektedir. Bu konuda kamuoyunun bilinçli olması, yapılarda kullanılan malzemelerin içeriği hakkında fikir sahibi olması gerekmektedir. Yangın dayanımı zayıf yalıtım malzemelerinin kullanılması, yapıların kısa sürede alev almasına, zehirli gazların açığa çıkmasına ve suyla söndürmenin imkânsız hale gelmesine neden olmaktadır. Vatandaşlarımızın binalarda kullanılan yalıtım malzemelerinin yönetmeliğe uygun olarak yüzde 100 yangın dayanımı sağladığına dikkat etmesini önemle rica ediyoruz. Benzer felaketlerin yaşanmaması adına yetkililerin kısa sürede harekete geçmesini ve mevcut yapılarımızdaki durumu araştırarak, gerekli önemleri almasını umut ediyoruz.” İlginizi çekebilir... Akbank Veri Merkezi'nin Tercihi Duyar Pompa OlduAkbank'ın Ankara'daki "Olağanüstü Durum Merkezi" yangın güvenliğinde Duyar Pompa'yı tercih etti.İstanbul'daki birincil veri me... MEGA Gardenpark'da ETNA Ürünleri Tercih EdildiTarihi dokusu ve yerel değerleriyle dün olduğu gibi bugün de İstanbul'un önde gelen kültür ve ticaret, merkezlerinden biri olan Zeytinburnu'nd... Sweco, Hollanda'da Güvenlik ve Akıllı Bina Teknolojisi Alanında Mühendislik Şirketi AldıSweco, güvenli ve akıllı binaların tasarımı ve yönetimine teknoloji çözümlerinin entegrasyonunda uzmanlaşmış bir Hollanda mühendislik şirketi olan Bra... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.