AYSO

Endüstriyel Yangınlar ve Patlamalar 2024 Yılı Raporu Yayımlandı

Endüstriyel Yangınlar ve Patlamalar 2024 Yılı Raporu Yayımlandı

23 Mayıs 2025 | HABERLER
254. Sayı (Mayıs-Haziran 2025)
827 kez okundu

TMMOB Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi

Türkiye’de endüstriyel tesislerde yaşanan yangın ve patlamalara ilişkin 2024 yılı raporu yayımlandı. Raporda, 2024 yılında yaşanan endüstriyel yangın ve patlama olaylarının son yedi yılın en yüksek seviyesine ulaştığı ve önlenebilir risklerin hâlâ ciddi sonuçlar doğurmaya devam ettiği vurgulandı.

2024’te 720 Endüstriyel Olay: En Yüksek Seviye
Rapora göre, 2024 yılı içinde 720 endüstriyel yangın ve patlama meydana geldi. Bu sayı, 2018 yılındaki 436 olayın ardından rekor düzeyde bir artış anlamına geliyor. KMO, bu artışta hem gerçek olay sayısındaki yükselişin hem de bilgi kaynaklarının çeşitlendirilmesinin etkili olduğunun altını çizdi.

Verilerin toplanmasında basın taramalarının yanı sıra, kamu kurumlarına Bilgi Edinme Kanunu kapsamında başvurular yapıldı. Ayrıca birçok belediyenin itfaiye dairelerinden ve sigorta şirketlerinden bilgi talep edildi. Raporda, katkı sağlayan tüm kurumlara teşekkür edildi.

Ölüm ve Yaralanmalar Azalmıyor
2018–2024 yılları arasında meydana gelen olaylarda ortalama yıllık ölüm sayısı 24 olarak belirlendi. 2024’te bu sayı 29’a ulaştı. 2020’de 239 kişi yaralanırken, 2024 yılında 138 kişi yaralandı. 2021 yılı hariç, yıllık ölümler belirgin bir azalma göstermedi. Bu durum, risklerin hâlâ yeterince kontrol altına alınamadığını ortaya koyuyor.

En Fazla Yangın Tekstil, Ağaç ve Metal Sektörlerinde
2024 yılında tespit edilen endüstriyel yangın ve patlamaların sektörel dağılımında tekstil (%24), ağaç-kâğıt-mobilya (%22) ve metal (%18) ilk üç sırayı aldı. Son beş yılın verilerine göre bu üç sektör, yangın ve patlamaların en yoğun yaşandığı alanlar oldu. Ayrıca geri dönüşüm ve atık bertaraf tesisleri de dikkat çeken alanlardan biri. 2024’te bu tesislerde 57 yangın meydana geldi ve bu, toplam olayların %8’ine karşılık geliyor. Düzensiz istifleme, yanıcı atıkların uygun olmayan koşullarda depolanması ve elektriksel riskler, bu tesislerde yangın olasılığını artıran temel sebepler arasında yer aldı.

En Fazla Yangın Depolarda
Yer tespiti yapılan 265 olaydan 56’sı depolama alanlarında, 69’u üretim bölümlerinde, 58’i ise baca sistemlerinde meydana geldi. Depolama alanlarının, yangın güvenliği açısından en riskli noktalar arasında yer aldığı bir kez daha kanıtlandı.

Yangınlar Marmara, Ege ve İç Anadolu’da Yoğunlaştı
İstanbul, en fazla endüstriyel olayın yaşandığı il olarak öne çıktı. Marmara Bölgesi, toplam olayların %49,1’ini, Ege %25,7’sini, İç Anadolu ve Akdeniz Bölgeleri birlikte ise %23’ünü oluşturdu. Bu dağılım, sanayileşmenin belirli bölgelere sıkışmasının, yangın ve patlama riskini de o bölgelerde yoğunlaştırdığına işaret ediyor.

Kazaların Temel Sebebi: Yetersiz Güvenlik Önlemleri
Raporda, endüstriyel yangınların beş temel nedeni yanıcı tozlar, sıcak işler, yanıcı sıvı ve gazlar, hatalı ekipman ve makineler ile elektriksel tehlikeler olarak sıralandı. ABD Ulusal Yangından Korunma Kurumu (NFPA) verileriyle de örtüşen bu sebeplerin, Türkiye'de de sıkça karşılaşıldığı belirtildi. Son dönemde kamuoyunda tartışılan sigorta için kasıtlı yangın çıkarıldığı iddialarına da değinilen raporda, bu tür olayların geçmişte yaşandığı kabul edilmekle birlikte, tüm endüstriyel yangınların bu kapsamda değerlendirilmesinin spekülatif olacağı ifade edildi.

Genel Değerlendirme
Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak mesleki bilgi ve deneyimimiz doğrultusunda, yangın ve patlamalar konusunda kamuoyunu bilgilendirme sorumluluğumuz bulunmaktadır. 2024 yılında yaşanan yangın ve patlamalar; şehir, firma, kayıp, fabrika türü, sektör ve oluş şekillerine göre incelenmiştir. Ekteki tabloda görüldüğü üzere, kazaların nedenleri ve firma isimleriyle ilgili medyada ciddi bilgi eksiklikleri bulunmaktadır. Bu nedenle, olayların sebepleri ve firma ölçeklerine dair kapsamlı değerlendirme yapılamamaktadır.

Tespitler
Araştırma sürecinde yangın ve patlama yaşandığı tespit edilen 720 firmadan yalnızca268’inin (%37) ismine ulaşılabilmiştir. Firma isimlerinin basında yer almaması çeşitli soru işaretleri doğurmaktadır. Ticari itibar kaygısıyla yapılan bu tutum, firmaların gerekli önlemleri almasını engelleyebilir niteliktedir. İstanbul gibi büyükşehirlerde, yangın ve patlamaların artık yerleşim alanlarının hemen yanında hatta içinde bulunan tesislerde meydana gelmesi, plansız sanayileşme ve yerleşim nedeniyle kent halkı için ciddi bir risk oluşturmaktadır. Yakın tarihte, 6 Şubat 2023’teyaşanan Kahramanmaraş merkezli deprem sonrası İskenderun Limanı’nda çıkan ve günlerce söndürülemeyen yangın da bu riskin somut bir örneğidir. Olası Marmara Depremi düşünüldüğünde, bölgedeki sanayi tesislerinin yoğunluğu dikkate alınarak, deprem sonrası oluşabilecek kimyasal tehlikelere karşı gerekli hazırlıkların yapılması elzemdir. Bu kapsamda, Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak 2024 yılı içinde hazırladığımız “İstanbul’da Deprem Sonrası Kimyasallardan Kaynaklanacak Tehlikelere Karşı Rapor” ile kamuoyunu uyarmış bulunmaktayız. Sanayinin yoğun olduğu deprem bölgelerinde; olası büyük yangın ve patlamaların etkisinin azaltılması ve önlenmesi adına kamu kurumlarının çalışmalarını hızlandırması gerekmektedir.
2024 yılında yaşanan 720 yangın ve patlamanın 134’ü Organize Sanayi Bölgelerinde (OSB), 19’u OSB dışındaki sanayi bölgelerinde gerçekleşmiştir. 340 olayın yeri tam olarak belirlenemezken, 227’si sanayi dışı alanlarda meydana gelmiştir. Bu durum, özellikle kentle sanayinin iç içe geçtiği İstanbul gibi şehirlerde yaşam alanlarını ve ekolojik dengeyi ciddi şekilde tehdit etmektedir. Daha önceki açıklamalarımızda da vurguladığımız gibi; riskli üretim tesislerinin OSB’lerde toplanması ve yaşam alanlarının içinde yer almaması gerekmektedir. OSB’ler kurulurken, bölgenin halk sağlığı, çevresel sürdürülebilirlik ve lojistik kapasitesi dikkate alınmalı; karar süreçlerine meslek odaları, bölge halkı ve sivil toplum kuruluşları dâhil edilmelidir.

Aynı zamanda OSB’ler, yetkili kurumlar tarafından etkin şekilde denetlenmelidir. Basına yansıyan bilgiler incelendiğinde, yangın ve patlamaların çoğunun; elektrik tesisatındaki sorunlar, kapalı alanlardaki uygunsuz çalışmalar, ekipman aşırı ısınması, yanıcı maddelerin usule aykırı depolanması, açık alevle çalışma kurallarına uyulmaması ve periyodik bakımların ihmal edilmesi gibi önlenebilir nedenlerden kaynaklandığı görülmektedir. Endüstriyel yangınlarda, çalışanlar Acil Durum Planı’na uygun davranmalı ve hızla toplanma alanlarına yönelmelidir. İçeride mahsur kalanların kurtarılması, yalnızca eğitimli ekipler ve itfaiye personeli tarafından yapılmalıdır. Yangınların hızla yayılma, patlama ve zehirli, boğucu gazların ortaya çıkması riski taşıdığı unutulmamalı; müdahalede bulunacak ekipler, önce kendi güvenliklerini sağlamalıdır.

Öneriler
Tüm bu bilgiler doğrultusunda, yangın ve patlamaların önlenmesi için kamuoyuna sunduğumuz önerilerimizi bir kez daha aşağıda paylaşılmaktayız:

1. Tesis büyüklüğüne bakılmaksızın tüm işletmeler gerekli yangın ve patlama önlemlerini almakla yükümlüdür. 2024 yılında en az 29 kişi hayatını kaybetmiş, 138 kişi de yaralanmıştır.

2. 30 Nisan 2013 tarihli, 28633 sayılı ‘Çalışanların Patlayıcı Ortamların Tehlikelerinden Korunması Hakkında Yönetmelik’ gereğince işletmeler, patlamadan korunma dokümanı hazırlamalı, burada belirtilen kritik noktalara göre aksiyonlar almalıdır. Aile, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı patlamadan korunma dokümanı hazırlaması gereken firmaların listesini çıkararak hazırlamayanlara yaptırım uygulamalıdır.

3. Yangın ve patlamalar sadece tesisleri değil çevresindeki yapıları da etkiler Çevresindeki yapılar için de benzer riskler söz konusudur. Yangın/patlamanın etkisi ile çevredeki yapılar zarar görmekte ve can kaybı ya da maddi kayıplar yaşanmaktadır. Mevcut tesislerde komşu yapılarıyla aralarına set oluşturabilecek şekilde güvenlik önlemi alınması bir zorunluluktur. OSB’lerin ve fabrikaların kurulumunda yerleşim alanlarına yönelik riskler dikkate alınmalı, hali hazırda çalışan tesislerden de yerleri uygun olmayanlar tespit edilerek yerlerinin değiştirilmesi için çalışmalar başlatılmalıdır. Yer seçimi, risklerin belirlenmesi, denetim ve eğitim konularında KMO daha önce defalarca açıkladığı gibi bilgi birikimini kamu yararına sunmaya her zaman hazırdır.

4. Kimyasal madde üreten ve kullanan işletmelerde, 15.02.1954 tarih ve 6269 sayılı Kimyagerlik ve Kimya Mühendisliği Hakkında Kanuna uygun olarak "Sorumlu Müdür" bulundurulması zorunludur. Artık işverenlerin ve yerel yönetimlerin bu zorunluluğun ne kadar önem arz ettiğini anlamaları ve kanunda yazanları hayata geçirmeleri gerekmektedir.

5. Yapılan araştırmalarda firma isimlerinin kamuoyuyla paylaşılmaması, diğer firmaların gerekli önlemleri almadan çalışmaya devam etmesine zemin hazırlamaktadır. Bu bilgiler şeffaflık adına kamuya açık olmalıdır.

6. Büyük veya küçük ölçekli tüm endüstriyel kazaların takibi merkezi bir şekilde yapılarak, kazaların kök sebeplerini ortaya koyan raporlar, yangın ve patlamalar, uzman bilirkişiler tarafından hazırlanmalı, bu raporlar şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Bu sürece Kimya Mühendisleri Odası dahil edilmelidir. Raporlar sonucunda sorumluluğu ortaya çıkan kişi ve kurumların etkin bir şekilde yargılanarak cezalandırılması sağlanmalı, maddi cezalar caydırıcı nitelikte olmalıdır.

7. Özellikle büyük kentlerde birçok fabrika, atölye yerleşim alanları içinde kalmıştır. Plansız yapılaşma nedeniyle bu tür kazalarda can kaybı riski artmaktadır. Sanayi yerleşimleri yeniden planlanmalıdır.

8. Tehlikeli kimyasalların bulunduğu iş yerlerine yönelik bir risk haritası hazırlanmalıdır. Bu çalışmalar yerel yönetimlerin, bakanlıkların, başta Kimya Mühendisleri Odası olmak üzere ilgili örgütlerin ve bu risklere yakın yerlerde yaşayan halkın etkin katılımıyla gerçekleştirilmelidir. Bu çalışma kamuoyu ile paylaşılmalıdır.

9. Elektrik yangınları, ortaya çıkan yangınların önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Elektrik tesisatlarının doğru montaj, periyodik bakım ve kontrollerinin düzenli olarak yapılması, elektrikli çalışmalarda iş güvenliği kurallarının uygun hareket edilmesi gibi hususlara önem verilmelidir. Elektrik kaynaklarının haricinde statik elektrik kaynaklarının da patlamadan korunma dokümanına uygun olarak kontrol altına alınması özellikle patlamaların önlenmesi için kritik önemdedir.

10. Tehlikeli kimyasal kullanan iş yerlerinin ruhsatlandırma sürecine yerel yönetimler, itfaiye ve devlet kurumlarıyla beraber Kimya Mühendisleri Odası da dahil edilmeli, kullanılacak kimyasalların envanterinin tutulması, güvenli kullanım koşullarının sorgulanması gibi konulara denetimlerde daha fazla önem verilmelidir.

11. ABD’de faaliyette olan “Chemical Safety and Hazard Investigation Board (CSB)” ve bazı ülkelerde de benzeri örnekleri bulunan özerk bir "Kimyasal Kazaları Araştırma Kurumu" ülkemizde de kurulmalı ve kazaları araştırarak kamuoyunu bilgilendirmelidir. Böylece kimya endüstrisinin daha güvenli olmasına katkı sağlanacaktır.

12. Kimyasal kazalarda müdahale süreci bilgi temelli olmalı, kararlar coğrafi bilgi sistemleriyle desteklenmelidir.

13. Tehlikeli bir kimyasalın üretiminden son ürününe kadar oluşum aşamalarında meydana gelecek her türlü emisyon ve ortaya çıkacak atık miktarlarının tespiti yapılarak, olası kazalarda can ve mal güvenliğini önlemeye katkı sağlayacak il ve bölge bazında "Tehlikeli Kimyasal Maddeler Envanteri" çıkarılması gerekmektedir. Kent içindeki kimyasalların envanteri tek bir elde toplanmalı ve kamuoyu ile paylaşılmalıdır.

14. Kamu denetiminden sorumlu birimler ve yerel yönetimlerin ilgili müdürlükleri kimya mühendisi istihdam etmeli ve kimya mühendisi sayısını arttırmalılardır.

15. Kimyasalların yönetimi ve denetimi ertelenmez! Önemli bir bölümü deprem bölgesinde bulunan ülkemizde, yaşanacak büyük bir depremde tehlikeli kimyasallar, doğalgaz ve LPG tesislerinde yaşanabilecek bir kaza, depremin zararını arttıracak hatta çok daha büyük zarar verebilme potansiyeli taşıyacaktır. Bu sebeple depreme hazırlık master planlarının sürekli güncel tutulması ve bölgesel bir eylem planı hazırlanması önem taşımaktadır. Şimdiye dek yapılan çalışmaların derlenmesi, kamuoyuyla paylaşılması ve eksiklerinin tamamlanması için vakit kaybına tahammül kalmamıştır. Bu konuda gerek Kimya Mühendisleri Odası’nın gerekse de yurt içi-yurt dışı pek çok kurumun yeterli birikimi ve çalışması vardır. Kimya Mühendisleri Odası bu konuda görev almaya taliptir ve bu rapor aracılığıyla bir kez daha vurgulamaktadır.

16. Sigorta sektörünün bu rapordaki veriler ışığında projeksiyon yapması pek çok riski azaltıcı bir etki oluşturacaktır. Kimya Mühendisleri Odası olarak sigorta sektörü ile ortak çalışmalar geliştirilmesinin önem taşıdığını düşünmekteyiz. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda bu rapor serimize sigorta firmalarının ve sektörel kurumların daha fazla veri sağlamalarını umuyoruz.

17. Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkında Yönetmelik gereği büyük endüstriyel kazaların Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bildirilmesi gerekmektedir. Bakanlığın bu yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren kaç kaza bildirimi yapıldığını ve bu kazaların içeriklerini kamuoyu ile paylaşmasının endüstriyel yangın ve patlamaların önlenmesi konusunda faydalı olacağını belirtiriz.


 

İlginizi çekebilir...

ISK-SODEX, İklimlendirme Sektörünü Geleceğe Taşımaya Hazırlanıyor

ISK-SODEX "" Uluslararası Isıtma, Soğutma, Havalandırma, Yalıtım, Pompa, Vana, Tesisat, Su Arıtma, Yangın, Havuz ve Güneş Enerjisi Sistemler...
12 Temmuz 2025

Akbank Veri Merkezi'nin Tercihi Duyar Pompa Oldu

Akbank'ın Ankara'daki "Olağanüstü Durum Merkezi" yangın güvenliğinde Duyar Pompa'yı tercih etti.İstanbul'daki birincil veri me...
2 Temmuz 2025

DARHAN'dan UL Listeli ve FM Onaylı Sismik Sınırlama Sistemleri

Darhan, UL Listeli ve FM onaylı rijit sismik sınırlama sistemleri ürün gamı ile Türkiye genelinde pek çok stratejik projede yer alarak sektördeki güve...
13 Haziran 2025

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • Enerji & Doğalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yalıtım Dergisi
  • YeşilBina Dergisi
  • İklimlendirme Sektörü Kataloğu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü Kataloğu
  • Yalıtım Sektörü Kataloğu
  • Su ve Çevre Sektörü Kataloğu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.