6 Kasım 2019 | HABERLER | 7.372 kez okundu |
Yangın konusunda Türkiye’nin en tanınmış uzmanlarından Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç, yangına karşı gerekli önlemleri almadan faaliyetlerini sürdüren fabrikaları mercek altına aldı.
TÜYAK Kurucu Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç, ülkemizdeki fabrikaların yüzde 98’inin deprem bölgesinde yer aldığını, beklenen depremin neden olacağı fabrika yangınlarının deprem kadar risk oluÅŸturduÄŸunu belirtti.
Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç, Türkiye Yangından Korunma ve EÄŸitim Vakfı ve Yangından Korunma DerneÄŸi ev sahipliÄŸinde, yangına, sabotaja, depreme, iÅŸ kazalarına, çevre risklerine karşı algılayan, uyaran ve uygun çözüm sunan yeni cihaz ve sistemleri tanıtmak, günümüz teknolojisine uygun koruma ve önleme sistemlerindeki geliÅŸmeleri ve yeni tasarım esaslarını açıklamak amacıyla 4-5 Aralık 2019 tarihinde düzenlenecek TUYAK 2019 Uluslararası Yangın ve Güvenlik Sempozyumu öncesi bir basın toplantısı düzenleyerek fabrika yangınları ile ilgili bilgi verdi.
İstanbul Depremi Fabrika Yangınlarına Neden Olabilir
Türkiye’de yılda ortalama 400 büyük fabrika yangınının kayıtlara geçtiÄŸini söyleyen Prof. Dr. Kılıç, bu yangınların 160 tanesinin İstanbul’da gerçekleÅŸtiÄŸini belirtti. Büyük maddi zararın yanı sıra, can kaybına da neden olan fabrika yangınlarında, yılda ortalama 25 kiÅŸi hayatını kaybediyor, yaklaşık 60 kiÅŸi ise yaralanıyor. Fabrika yangınları, özellikle tekstil, plastik, gıda, metal, boya ve petrokimya tesislerinde, genellikle elektrik tesisatındaki sorunlar, gaz sızması, malzeme ya da ekipmanın aşırı ısınması, uygun ÅŸekilde depolanmayan yanıcı gaz ve sıvılar, tamirat sırasında kurallara uyulmaması ve periyodik bakımların ihmal edilmesi nedeniyle gerçekleÅŸiyor.
Deprem ve yangın iliÅŸkisine de deÄŸinen Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç, deprem sonrası meydana gelebilecek yangınların etkisinin en az deprem kadar yıkıcı olduÄŸuna iÅŸaret ederek ÅŸunları söyledi; “Son yıllarda, özellikle geliÅŸmiÅŸ ülkelerde meydana gelen depremlerde zararın büyük olmasının temel nedeni deprem sonrası ortaya çıkan yangınlar. Deprem sırasında sızan gazlar nedeniyle yaÅŸanan patlamalar, depo ve boru hatlarındaki kırılmalar, doÄŸal gaz tesisatları, ocak, mum, ÅŸömine gibi açık alevler, elektrik tesisatındaki kısa devre ve su ısıtıcısı gibi cihazların devrilmesi gibi pek çok etmen, yangına neden olarak depremin zarar vermediÄŸi binaları bir anda yok edecek güce sahip.”
Kılıç, sözlerine ÅŸöyle devam etti; “Yapılan çalışmalara göre, deprem sonrasında meydana gelen yangınlar daha çok sanayi tesislerinde, rafinerilerde, ticari binalarda ve ahÅŸap yapılarda meydana geliyor. Ülkemizdeki büyük sanayi merkezlerinin yüzde 98’i birinci ve ikinci derece deprem bölgesinde yer alıyor. Sanayinin yüzde 60’ı da Marmara bölgesinde yer alıyor. Özellikle İstanbul gibi metropollerde depremin yaratacağı kaosun yanı sıra, deprem sonrası yaÅŸanacak fabrika yangınlarının yaratacağı yıkım büyük olur. Tahminlerimize göre, beklenen İstanbul depremi kış aylarında akÅŸam saatlerinde olduÄŸu takdirde yaklaşık 1900 büyük yangın meydana gelecektir. Bu yangınların yüzde 20’sinin ise atölye, fabrika ve endüstriyel tesislerde yaÅŸanacağı tahmin ediliyor.”
Deprem sonrasında, yolların bozulmuÅŸ, su borularının kırılmış olması yangına ulaşımı engeller ve söndürülmesini zorlaÅŸtırır. İtfaiye yangın yerine ulaÅŸamaz, ulaÅŸsa bile su bulamaz. Yangın saatlerce devam edebilir. 17 Ocak 1994’te ABD Los Angeles’ta meydana gelen 6.6 büyüklüÄŸündeki deprem sonrası günlerce devam eden yangınlar meydana gelmiÅŸ, 1995 yılında Kobe’de meydana gelen 7.3 büyüklüÄŸündeki depremin hemen sonrasında ortaya çıkan 200’den fazla yangında ÅŸehrin neredeyse tamamı küle dönmüÅŸtü. Yine 1994 yılında Endonezya, Liva’da meydana gelen 6.5 ÅŸiddetindeki deprem sonrasında meydana gelen yangınlarda kent pazarı tamamen yanmıştı.
Kontrol Edilemeyen Yangınlara Dikkat
Depremin yanı sıra, kontrol altına alınamayan fabrika yangınlarına da iÅŸaret eden Prof. Dr. Abdurrahman KılÄ±ç “Kontrol altına alınamayan büyük çaplı bir fabrika yangını, özellikle sanayi bölgelerinde sıçramayla birlikte son derece hızlı bir ÅŸekilde geniÅŸleyebilir. ÖrneÄŸin, İstanbul’un yanı başındaki sanayi bölgesinde meydana gelebilecek büyük çaplı, kontrol altına alınamayan bir fabrika yangını, dakikalar içerisinde sanayi bölgesinin tamamını tehdit ederek milyarlarca dolar maddi hasara, daha da önemlisi çok sayıda can kaybına neden olabilir” dedi.
Temel Neden Yapılmayan Bakım Onarım Çalışmaları
Fabrika yangınlarının temel nedeninin zamanında yapılmayan bakım onarım çalışmaları olduÄŸunu belirten Prof. Dr. Abdurrahman KılÄ±ç “Ä°ÅŸletme sahipleri ‘bir ÅŸey olmaz’ mantığı ile kaderci bir yaklaşım sergileyip, ekipman ve tesisatlarına gerekli bakımı yaptırmıyor. Eski tesisatlar, panolar yenilenmiyor, baÅŸlangıçta kullanılan poliüretan gibi yanıcı malzemeler günümüzün yangına dayanıklı malzemeleri ile deÄŸiÅŸtirilmiyor. Makine bakımları yapılmadığı gibi, aynı kabloya her yıl yeni makineler baÄŸlanarak yangın riski artırılıyor. Bir kısmı ise, ÅŸehir içerisinde sanayi bölgelerine taşınmayı planladıkları için bu bakım / onarım çalışmalarını gereksiz masraf olarak görüyor” dedi. Yangınların bir baÅŸka nedeninin de sabotaj olduÄŸuna deÄŸinen Kılıç, araÅŸtırmalara göre, fabrika yangınlarının yüzde 12’sinin sabotaj nedeniyle gerçekleÅŸtiÄŸini belirtti. Kılıç, istatistiklere göre, yanan fabrikaların sadece yüzde 40’ının sigortalı olduÄŸunu belirterek “GeliÅŸmiÅŸ ülkelerde, fabrikaların sigortalanması zorunlu hale getirilmiÅŸ durumda. Ülkemizde de yangın sigortası, fabrikalar, oteller gibi yapılar için zorunlu hale getirilmeli” dedi.
Önemli Olan Yangının Yayılmasının Engellenmesi
Yangının çıkışından ziyade, neden geniÅŸlediÄŸi üzerinde durmak gerektiÄŸini söyleyen Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç sözlerine ÅŸöyle devam etti “İnsan olan her yerde hata, dikkatsizlik olabilir ve yangın çıkabilir. Önemli olan yangının çıktığı yerde kalmasını saÄŸlamak. Bunun için de otomatik söndürme sistemleri otomatik algılama sistemleri duman tahliye sistemlerinin olması gerekiyor. Fabrika yangınlarının çoÄŸunluÄŸu gece meydana geliyor. Bunun nedeni geceleri kimse olmadığı için fabrikada küçücük bir kıvılcımın yavaÅŸ yavaÅŸ büyümesi, ancak belli bir noktaya geldikten sonra fark edilmesi. Yangının erken haber alınması ve söndürülmesi için günümüz teknolojisinin kullanılması, insanların olmadığı zamanlarda oluÅŸan yangınların haber alınması ve söndürülmesi için söndürme algılama sistemlerinin mutlaka yapılması ÅŸart. Her zaman söylediÄŸimiz gibi yangın alınan tedbirlerle önlenir, yapılan tasarımla söndürülür.”
R E K L A M