AYSO
200x200 piksel Reklam Alanı

"Mega Yangınlar, Uzun Süreli Aşırı Sıcak ve Kurak Dönemlerin Ardından Gelir"

"Mega Yangınlar, Uzun Süreli Aşırı Sıcak  ve Kurak Dönemlerin Ardından Gelir"

27 Temmuz 2023 | HABERLER
240. Sayı (Temmuz-AÄŸustos 2023)
1.342 kez okundu

Dünyada ve Türkiye’de artan orman yangınlarını deÄŸerlendiren Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) İklim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Çalışmaları Koordinatörü Dr. Ümit Åžahin, “Orman yangınları küresel ısınma nedeniyle artan aşırı sıcaklara ve kuraklığa baÄŸlı olarak artış gösteriyor. Bu tür yangınların ortak özelliÄŸi uzun süren bir aşırı sıcak ve kurak dönemin ardından gelmeleridir. Bu da iklim krizinin orman yangınlarına doÄŸrudan etkisini gösterir” dedi. Uzun süren aşırı sıcaklar ve yağış azlığı bitki örtüsünün ve toprağın kurumasına neden olduÄŸuna dikkat çeken Dr. Ümit Åžahin, ÅŸunları söyledi: “Böylece ormanlık alanlardaki yanıcı madde miktarı artıyor. Bu nedenle yangının çıkış anında kasıt veya ihmal olsa da olmasa da normalde sınırlı kalacak yangınlar hızla yayılıyor. Ayrıca, pek çok yangının kasıt olmadan, normalde büyük yangınlara neden olmayacak basit bir kıvılcımla çıktığı biliniyor. Orman yangınlarının daha fazla görülmesinin nedenleri arasında ormanlık alanlarda madencilik, altyapı, turizm gibi ekonomik faaliyetlerin artmasının da büyük rolü var. Böylece elektrik hatları ve yollar baÅŸta olmak üzere ormanlık alanlarda insan müdahalesi artıyor ve zaten aşırı sıcak ve kurak durum nedeniyle yangına uygun bir ortam geliÅŸtiÄŸi için büyük yangınlarla karşılaÅŸabiliyoruz.”

Orman yangınlarına müdahale kapasitesinin sınırlı olması durumunda ise yangınların iklim ÅŸartlarının etkisiyle daha da büyüyerek yangın fırtınalarına dönüÅŸtüÄŸünü belirten Dr. Ümit Åžahin, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü:“İklim krizinin orman yangınlarındaki rolünün en dramatik örneÄŸi mega yangınlar. Dünyada daha çok California, Sibirya, Avustralya, Kanada gibi yerlerde görülen mega orman yangınları, aynı anda yüzlerce hatta binlerce ormanın yanmaya baÅŸladığı, haftalarca veya aylarca süren, yüz binlerce hektarın yandığı olaylar. Bu yıl da özellikle Kanada’daki boreal ormanlarında mega yangınlar çıktı.

Türkiye’de de 2021 yaz aylarında 16 gün boyunca yüzlerce ayrı noktada yangın çıkmış ve 150 bin hektar orman alanı yanmıştı. 2020 yılı boyunca 20 bin hektar alanın yandığı göz önüne alındığında iki hafta süren bu yangınların bir mega yangın niteliÄŸi gösterdiÄŸi görülmektedir. Bu tür yangınların ortak özelliÄŸi uzun süren bir aşırı sıcak ve kurak dönemin ardından gelmeleridir. Bu da iklim krizinin orman yangınlarına doÄŸrudan etkisini gösterir. 2023 yılı temmuz ayında 17,2 dereceyle insanlık tarihin en sıcak günleri yaÅŸandı. Türkiye’de olduÄŸu gibi dünyanın pek çok yerinde saÄŸlığı tehdit eden büyük sıcak dalgaları yaÅŸanıyor. Bu yıl muhtemelen tüm zamanların en sıcak yılı olacak.”

Atlantik Okyanusunda Deniz Suyu Sıcaklığı Aşırı Yükseldi

Antarktika’da sürmekte olan kış mevsiminde kıta çevresindeki deniz buzu oluÅŸumunun kaydedilen zamanların en düÅŸük seviyesinde seyrettiÄŸine dikkat çeken Dr. Ümit Åžahin, “Atlantik okyanusunun kuzeyinde deniz suyu sıcaklıklarının aşırı yükseldiÄŸi ve Pasifik Okyanusu’nda baÅŸlayan El Nino sıcak su akıntısının ÅŸiddetlendiÄŸi biliniyor. Bütün bu bulgular ve sıcak dalgası, orman yangını, sel, fırtına, kasırga ve kuraklık gibi aşırı hava ve iklim olaylarının artması iklim krizinin giderek hızlandığını gösteriyor. Dünya Meteoroloji Örgütü, 4-5 yıl içinde Paris AnlaÅŸması’ndaki aşılmaması gereken sınır olan 1,5 derecenin geçileceÄŸini bildiriyor. Halen küresel sıcaklık artışı sanayi öncesi döneme göre 1,2 derece civarında. 1,5 derecenin aşılmasıyla baÅŸta sıcak dalgaları ve orman yangınları olmak üzere iklim afetlerinin daha da artacağı kesin olarak görülüyor” deÄŸerlendirmesini yaptı.

İklim Krizinin Tek Nedeni İnsan Etkisi

“İklim krizinin tek nedeni insan etkisi” diyen Dr. Ümit Åžahin, sözlerini ÅŸöyle sürdürdü: “En önemli nedeni de kömür, petrol ve doÄŸal gazın, yani fosil yakıtların yakıldığı enerji, ulaşım, sanayi ve benzeri ekonomik faaliyetler. Bu faaliyetler nedeniyle her yıl atmosfere yüzde 77’si karbondioksit olmak üzere, yaklaşık 55 milyar ton sera gazı salınıyor. Dolayısıyla krizin çözümü için sera gazı emisyonlarının hızla azaltılması gerekiyor. Paris AnlaÅŸması’nda dünyanın bütün ülkelerinin altına imza attığı ortak hedef küresel sıcaklık artışını 1,5 derecede sınırlamak. Hükümetler Arası İklim DeÄŸiÅŸikliÄŸi Paneli (IPCC) bunun için yapılması gerekenin küresel karbondioksit emisyonlarını 2030’a kadar yarıya indirmek ve 2050’de sıfırlamak olarak ortaya koymuÅŸ durumda. Uluslararası Enerji Ajansı’na göre bu hedefe ulaÅŸmak için yeni kömürlü santral yapılmaması, var olan kömürlü santrallerin geliÅŸmiÅŸ ülkelerde 2030’a, geliÅŸmekte olan ülkelerde ise 2040’a kadar kapatılması; ulaşımda petrol, elektrik üretimi ve ısınmada doÄŸal gaz, sanayide kömür ve doÄŸal gaz tüketimi gibi diÄŸer fosil yakıt kullanımlarına da 2050’lere kadar tamamen son verilmesi gerekiyor. Çözüm ulaşım, sanayi ve ısınmanın hızla elektrifikasyonu, elektrik üretiminin de yüzde yüz yenilenebilir enerjiyle (özellikle rüzgar ve güneÅŸ) elde edilmesi için yeni yenilenebilir enerji santralı kurulumlarının hızla artırılması. Bunun için kamu politikalarının geliÅŸtirilmesi, teÅŸvikler verilmesi gerekiyor. Ayrıca ulaşım ve sanayide elektrik kullanımının zor olduÄŸu alanlar için yenilenebilir kaynaklardan elde edilen yeÅŸil hidrojene geçilmeli.”

Dr. Ümit Åžahin, Türkiye’nin de Paris AnlaÅŸması altındaki yükümlülüklerini yerine getirerek 2053’e kadar net sıfır emisyon hedefine ulaÅŸması gerektiÄŸini kaydederek, ÅŸöyle devam etti: “İstanbul Politikalar Merkezi’nde yaptığımız çalışmalara göre, bunun için enerji arz güvenliÄŸinde herhangi bir sorun yaratmadan elektrik üretiminde kömür kullanımını 2035’e kadar terk etmesi, toplam karbondioksit emisyonlarını 2030’a kadar 2018 seviyesinin %32 altına düÅŸürmesi, gerekli ÅŸebeke esnekliÄŸi önlemlerini alarak 2050’ye kadar elektrikte yüzde yüze yakın yenilenebilir enerjiye dönmesi mümkün. Bu dönüÅŸümün 2030’a kadar yılda 10 milyar dolarlık bir maliyeti var ama bu aynı zamanda enerji ve sanayide yenilikçi yatırımlar yapılması, teknolojik atılım, yeni yeÅŸil iÅŸlerin oluÅŸması yoluyla istihdamın artırılması, fosil yakıt ithalatının azalması ve elektriÄŸin ucuzlaması demek. Ulaşım, binalar ve sanayi gibi diÄŸer alanlarda da geliÅŸen ve ucuzlayan teknoloji sayesinde azaltım imkânları zaman içinde artacak ve Türkiye 2053’te net sıfır hedefini tutturabilecektir. Ancak bunun için önce Paris AnlaÅŸması altında belirlenen Ulusal Katkı Beyanını geliÅŸtirerek artıştan azaltım hedefi vermekten yerine 2030’a ve 2035’e kadar mutlak emisyon azaltım hedefi belirlemesi, böylece gerçekçi bir karbon fiyatına ulaşılarak ekonomik aktörlerin ve piyasanın dönüÅŸümünün saÄŸlanması gerekir”


 

R E K L A M

İlginizi çekebilir...

Form Duman Tahliye Kapakları, Mola İstanbul'da Doğal Havalandırmaya Katkı Sağlıyor

Tatil köyü konseptiyle tasarlanan Mola İstanbul projesinde, Form Endüstri Tesisleri'nin yerli üretimi olan duman tahliye çözümleri tercih edildi. ...
13 Mayıs 2025

Üniversite Öğrencilerinden Anız Yangınlarına Bilimsel Çözüm

İstinye Üniversitesi Quantum Dynamics Kulübü öğrencileri, anız yangınlarının erken tespiti ve müdahalesi için proje geliştirdi. Öğrenciler, "İnsansız ...
12 Mayıs 2025

Masdaf ve Allianz Teknik'ten Yangın Güvenliği Farkındalığı

Masdaf ile Türkiye'nin ilk Akredite Deprem & Yangın Test ve Eğitim Merkezi Allianz Teknik, yangın güvenliği farkındalığını artırmak amacıyla öneml...
30 Nisan 2025

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • Enerji & DoÄŸalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Tesisat Dergisi
  • Yalıtım Dergisi
  • YeÅŸilBina Dergisi
  • İklimlendirme Sektörü KataloÄŸu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü KataloÄŸu
  • Yalıtım Sektörü KataloÄŸu
  • Su ve Çevre Sektörü KataloÄŸu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Åž. | Sektörel Yayıncılar DerneÄŸi üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.