
A+A 2019 İş Güvenliği ve Sağlığı Fuarı 5-8 Kasım tarihleri arasında 137 farklı ülkeden 73 binden fazla ziyaretçinin katılımıyla Duesseldorf’ta düzenlendi. Toplamda 63 farklı ülkeden 2.121 katılımcının yer aldığı fuar birçok etkinliğe de ev sahipliği yaptı.
A+A 2019 İş Güvenliği ve Sağlığı Fuarı 5-8 Kasım tarihleri arasında Duesseldorf’ta düzenlendi. Toplamda 63 farklı ülkeden 2.121 katılımcı fuarda yer alırken, etkinlik on
sergi salonunda, 78.000 metrekareden fazla bir alanda düzenlendi. Fuara 73 binden fazla ziyaretçi ilgi gösterirken, her iki ziyaretçiden biri yurt dışından katıldı. Bu yıl 137 farlı ülkeden çok sayıda kişi A+A Fuarı’nı ziyaret etti. Tüm fuar ziyaretçileri arasında uluslararası katılımcıların yüksek payı, iş güvenliği ve sağlığı konusundaki küresel ilgiyi yansıttı. A+A katılımcısının % 70’i Avustralya, Çin, Rusya, Tayland ve Hindistan'dan Avrupa ve Güney Afrika'ya Brezilya ve ABD ağırlıklı olmak üzere yurt dışından gelen ziyaretçilerden oluştu.
TÜRK FIRMALARI FUARDAN MEMNUN AYRILDI
A+A 2019 Fuarı’nda Türkiye’den yaklaşık 40’a yakın firma katılım gösterdi. A+A 2019, Türk firmaları için önemli etkinlikler arasında bulunuyor. Fuarda yer alan firmaların çoğunluğunun önceki senelerde düzenlenen fuarlarda da yer almış oldukları düşünüldüğünde, işletmelerin bu etkinliğe verdiği önem anlaşılabiliyor. Türkiye’den katılım gösteren firmalar geçmişte edindikleri tecrübeler doğrultusunda düzenli bir şekilde katılmaya devam edecekleri, fuar aracılığıyla uluslararası birçok bağlantının sağlanabildiği görüşündeler. Fuara bu yıl ilk kez katılan firmalar ise fuarla ilgili olumlu izlenimler edindiklerini dile getirdiler.
Türkiye’den katılım gösteren firma yetkilileriyle yaptığımız görüşmelerde ediğimiz izlenimlerde, bazı firmalara özellikle Avusturya ve Yeni Zelanda gibi ülkelerden gelen ziyaretçilerin stantlara
ilgi göstermesi, dikkatimizi çeken bir gelişme oldu. Bu ülke firmalarının Çin’den yaptıkları ithalatta ürün kalitesinde istenilen sürekliliği sağlayamamaları, Türk firmalarına yönelmelerinde etkili olmuş gibi görünüyor. Türkiye’deki ürün standartlarının AB’ye göre düzenlenmiş olması, Avustralya ve Yeni Zelanda ülkelerinde ise bu standartların farklı olması bir handikap gibi görünse de üretimde gerekli düzenlemeler yapılmasıyla birlikte gelecekte okyanus ötesi pazarlarda firmalarımız daha fazla iş hacmine sahip olabilirler.
Yazının devamı için tıklayın