IKAPAK KONUSU sadece mevzuatın iyileştirilmesinin yeterli olmad ığın ı, konunun tüm sosyal taraflar ve diğer paydaşlar tarafından desteklenen bir ülke politikas ı olarak ele alınması gerektiğini söyleyebiliriz. ıl:ıı ÇSGB İş Sağlığı ve Güvenliği Müdürü olarak, Türkiye'deki mevcut iş sağlığı ve güvenliği düzenleme ve uygulamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Ülkemizde özellikle son birkaç yıl içinde çalışma hayatı ve iş sağlığı güvenliği konusunda gerek kurumsal laşma ve gerekse de mevzuat noktası nda önemli gelişmeler yaşanmıştır. 24.07.2003 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan 4947 sayılı Sosyal Güvenlik Teşkilatı Kanunu ile Baka n l ığımız birimleri arasında yer alan İşçi Sağlığı Daire Başkanlığı, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü'ne dönüştürülmüştü r. Böylece çalışma hayatının denetimi dışında kalan çok çeşitli ve kapsamlı görevlerin yerine getirilmesi genel müdürlüğümüze verilmiştir. Bu kapsamda, iş sağlığı ve güvenliği konu larında mevzuat ça lı şması yaparak uygulanmasını sağlamak, belirlenecek ulusal politikalar çerçevesinde programlar haz ırlamak, ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak, standart çalışma l arı yapmak, kişisel koruyucuların ve makine koruyucuları nın imalatını yapacak kişi ve kuruluşl ara yetki vermek, iş sağlığı ve güvenliği ile iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi konularında inceleme ve araştırma çalışmaların ı planlamak, programlamak ve uygulanmasını sağlamak, mesleki eğitim görenler, rehabilite edilenler, özel risk grupları ve kamu hizmetlerinde ça1 ışanlar da dahil olmak üzere tüm çalışanların iş kazaları ve meslek hastalıklarına karşı korunmaları amacıyla gerekli çalışmaları yaparak tedbirlerin alınmasını sağlamak gibi görevlerle iş sağlığ ı ve güvenliği hizmetleri, günümüzün gereksinimlerine ve dinamizmine uyum sağlayacak bir yapıya kavuşturulmuştur. İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü'nün yeniden yapılandırılması yanında mevzuatla ilgili de önemli çalışmalar yapı lmıştı r. 4857 sayılı İş Kanunu yasa56 IYANGIN ve GÜVENLiK SAYI 91 laşmış ve bu çerçevede 31 adedi iş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili olmak üzere toplam 48 adet yönetmelik yayımlanmıştır. Bu yönetmeliklerin 21 tanesi AB mevzuatı uyum çalışmaları çerçevesinde yayımlanan yönetmeliklerdir. Ayrıca, 4703 ve 3146 sayıl ı kanunlara göre de dört adet yönetmelik ve yönetmeliklere açıklık getirmesi açısından dört adet tebliğ yürürlüğe konulmuştur. ıl:ıı Ülkemizdeki mevzuatın iş sağlığı ve güvenliğini korumada yeterli olduğunu düşünüyor musunuz? AB mevzuatın a uyum çerçevesinde hazırlanm ış olan yeni yönetmeliklere genel olarak bakıldığında iş sağlığı ve iş güvenliğini iyileştirmeye yönelik yeni bir yaklaşımın ortaya konulduğu görülmektedir. Bu yaklaşımda; işyerlerinde iş sağ1 ığı ve güvenliği konusunda önleme politikasının geliştirilmesi, risk değerlendirmesi, çalışanların eğitimi, karşılaşabilecekleri riskler konusunda bilgilendirilmeleri, katılımlarının sağlanması gibi birçok konunun alt ı çizilmektedir. Sayılan bu hususlarla birlikte yeni mevzuat yapılanmas ını n genel karakteri; çerçevesi belirlenmiş bir esneklikte, teknolojik gelişmelere ve farklılaşan çalışma biçimlerine göre uygun tedbirleri almayı sağlayacak dinamik bir yapı ve katılımcı bir yaklaşım olarak tariflenebilir. Görüldüğü gibi düzenlemeler açısından AB ülkeleri ile aynı düzeyde olduğumuzu söyleyebiliriz. Ancak ülkemiz açısından genel bir değerlendirme yaparsak, iş sağlığı ve güven liği konusunda toplumsal duyarlılığın ve güvenlik kültürünün yetersiz olması, çalışanların ve işverenlerin eğitim düzeylerinin düşük olması gibi temel sorunlardan dolayı iş sağlığı ve güven liği gereklerinin uygulanmasında halen güçlüklerimiz mevcuttur. Sizde takdir edersiniz ki, bir toplumda kültür değişimini sağlamak son derece güç ve uzun soluklu bir çaba gerektirmektedir. Ancak, genel müdürlük olarak bu konuda üzerimize düşeni yapmak için çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürmekteyiz. Genel bir değerlendirme yaparsak, iş sağlığı ve güvenl iği konusunda toplumsal duyarl ılı ğın ve güvenlik kültürünün yetersiz olması, çalışanların ve işverenlerin eğitim düzeylerinin düşük olması gibi temel sorunlardan dolayı iş sağlığı ve güven liğ i gereklerinin uygulanmasında halen güçlüklerimiz mevcuttur. ıl:ıı İş kazalarının yüzde 82'sinin ve ölümlü iş kazalarının yüzde 90'ının KOBİ'lerde gerçekleştiği biliniyor. Sizce bunun sebebi nedir? AB ve diğer gelişmiş ülkelerde de ülkemizdekine benzer bir durum söz konusudur. örneğin, AB ülkelerinde yapılan bir araştı rmada ; 1 - 9 arası işçi çalıştıranlarda ölümlü iş kazası oranı yaklaşık yüzde 40 civarında iken, 250'den fazla işçi çalıştıranlarda bu oranın yüzde 11 olduğu saptanmıştır. Bu tür araştırma sonuçlarını tek bir nedene bağlamak mümkün değild ir. En önemli nedenler arasında özellikle inşaat, taşımacılık gibi bazı sektörlerde yüksek riskli işlerin KOBİ'lere verilmesi eği limi ve bu işlerde işçi sirkülasyonunun fazla olması , 50 ve daha fazla işçi çalıştıran işverenlerin yasal yükümlülüklerini yerine getirebilmesi için söz konusu işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği kurulu kurma, işyeri hekimi, işyeri hemşiresi ve iş güvenliği uzmanı istihdam edilmesi zorunluluğu getirilmesine karşı n, 50'nin altında işçi çalıştıran işyerlerinin bu tür hizmetlerden yararlanamaması sayılabilir. Genel bir değerlendirme yaparsak, iş sağlığı ve güvenliği konusunda toplumsal duyarlılığın ve güvenlik kültürünün yetersiz olması, çalışanların ve işverenlerin eğitim düzeylerinin düşük olması gibi temel sorunlardan dolayı iş sağlığı ve güvenliği gereklerinin uygulanmasında halen güçlüklerimiz mevcuttur.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=