1 1 KAPAK KONUSU Risk Nasıl Algılanmalı? Öncelikle mesleki sağlık ve giive11/ik alaıwıda olmak üzere, şirketlerin 'sosyal soruml11lıık' sahibi oldııklamıı varsaymak lıer zwıu111 doğru olıır mu? Belki de sosyal sorıımlulıık salıibi yaklaşım denildiğinde çözdiiğii soıwılard(tn ,talıa f{/zlas1111 y(tl'(tf(tll, bireyin tfe yaşadığı raluıtsızlıklarla ilgili of{l/'{/k b"şkalarııu ve lıer şeyi suçladığı pederşahi bir toplumu besleyen bir Y"klaşım olarak göriilmelidiı: _________________________________ Hükümet tarafından en son hazırlanan "Sağlığı Seçmek" adlı raporda şirketlerin genel anlamda ülke sağlığı konusunda ne tür sorumluluklar üstlenmesi gerektiğine değinilmişti. İlk kez devlet ağzından bu konu hakkında yorum yapıldığı düşünülürse, hazırlanan rapor kendi alanında bir ilk oldu. Dışarıdan bakıldığında, raporun hedeflediği motivasyon konusu, her yıl hastalık ve sakatlanmalar yüzünden kaybedilen milyonlarca iş günü sayısını olabildiğince azaltmak olarak görülüyor. Ancak sağlık konusu her türlü yeni yöntem kullanılarak insan hayatına ve mahremiyete müdahale olanağı yaratan en büyük ve en yaygın kullanımlı gerece dönüşüyor. Bu nedenle devlet de, şirketlere destek vererek alkol kullanımı konusu bilinçlendirme çalışmaları ile çeşitli egzersizlerin yapılması için girişimlerde bulunarak "sağlık" kavramının anlamını tartışmalı da olsa esnetmeye başlıyor ve yaşam tarzı ile ilgili yapılan kişisel seçimleri de karışmış oluyor. Sosyal sorumluluklarla ilgili son günlerde moda olan kavramlar mesleki sağlık ve güvenlik anlayışlarını gün geçtikçe daha fazla etkilemeye başladı. işverenler hastal ık yüzünden işe gelmeme, stres, başkaldırı ve taciz gibi pek çok sorunla karşı karşıya ve pek çok işveren de bu sorunları en pratik çözüm yolunu kullanarak çözmeye olabildiğince çaba gösteriyor. Örneğin hastalık yüzünden işe gelememe s ıklı ğ ını azaltmak amacıyla bir dizi girişimde bulunan işveren ler mesleki açıdan gerekli ve yasal anlamda zorunlu IYANGIN ve GÜVENLiK SAYI 91 Beı1;;amin Hı111t SHP (S"fety and He(tftlı Practitioııeı1, Mayıs 2005 olan hastalık dolayısıyla yapılacak ödemeler, diğer çalışanların mesaileri, bir işçi gelmediğinde yerine gelen kişi için ödenen emek maliyeti ve yöneticilik giderleri gibi çeşitli alanlardaki masraf ve maliyetleri olabildiğince azaltmaya çalışıyor. Alınan önlemlerle öncelikli olarak belirlenen girişimler arasında yardım hatları veya ev ziyaretleri gibi çal ışanlar arasında yeni iletişim yolları kurulması yönünde yürütülen çalışmaların yanı sıra çalışanların daha esnek bir çalışma düzeni içinde işyerine geri dönmeleri gibi alanlarda da araştırmalar da yer alıyor. Bununla birlikte ortaya çıktıkça sorunlara çözüm bulma çabası ile çalışanların "sağl ığından" düzenli olarak genel anlamda sorumlu olmak açıkça görüldüğü gibi birbirinden çok farklı iki yaklaşımdır. Günümüzde yaşanan en temel sorun asl ında kurumsal sosyal sorumlulukla ilgili olarak çağdaş anlayışın sorunları daha objektif bir bakış açısıyla görülmesini engelleyecek babacı yani pederşah i bir tavır takınılmasına yol açma tehlikesi taşımasıdır. Bir başka deyişle bu yaklaşım dogmatik olabilir. Varsayıla n veya gerçekten var olan tüm sorunlardan otomatik olarak şirketlerin sorumlu olduğunu ve yöneticilerin de bu açıdan olaylara yaklaşması gerektiğini varsayma eğilimi her geçen gün artıyor. Her zamanki gibi bu durum da olaylara abartılı ve hastal ı kl ı bir şekilde yaklaşılmasına neden oluyor ve hem iş yeri hem de işyerleri dışındaki her türlü hasar ve zarara şirketlerin neden olduğu kanısının yaygınlaşmasıyla sonuçlanıyor. Kurumsal sosyal sorumluluk kavramının modern tanımı yapıldığında işin özüne bakı l acak olursa, şirketlerin dünya üzerinde bıraktıkları "olumsuz parmak izini" azaltmaları gerektiği konusunda hem fikir olunduğu anlaşılacaktır. Ancak işin gerçeğini isterseniz bahsedilen olumsuz parmak izinin tam olarak ne olduğu da belirsizdir. Eğer bu anlatılanlar size anlaşı lmaz ve soyut kavramlar gibi geliyorsa bir işyerinde hastalıkla ilgili olarak genelde geçerli görüşlere bakmak yeterli olacaktır. TUC Genel Sekreteri Brendan Barber geçenlerde verdiği bir demeçte aslında işyerlerinin işçilerini aşırı çalıştırdıkları, iyi yönetim özellikleri gösteremedikleri ve artık modası geçmiş çalışma yöntemlerini uygulamaya devam ettikleri için insanların hastalandığı için işe gitmedikleri gün sayısında artış yaşandığını belirtti. Görünen odur ki, devlet de bahsedilen
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=