GÜNCEL i taş ıyor. O nedenle biz burada birlikte çalışmanın önemini anlatmaya çalışıyoruz." Bu noktada Türkiye Hükümeti'ne büyük sorumluluk düştüğünü belirten Strauss bu konudaki görüşlerini şöyle açıklıyor: "Bizim ötemizde, Türkiye Hükümeti'nin vatandaşlarının güvenliğini ne derecede önemsediğini tartışması gerekiyor. Eğer mevcut durumdan memnun olduğu sonucuna varıyorsa, o zaman pek de yapacak bir şey yok demektir. Ama eğer mevcut durumdan memnun değilse, itfaiye ve kurtarma ekiplerine biraz daha eğitim ve teknik bilgi aktarımında bulunulabilmesi için gerekli ortamı yaratması şart. işte biz yürüttüğümüz proje ile bu konuya dikkat çekmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla bu projede çalışmada bulunanlar olarak, çal ışmalarım ızı bir eğitim olarak değil de, bir bilgilendirme süreci olarak görüyoruz." Bununla birlikte Türkiye'nin AB ile müzakere sürecinde, gelişimin önünü açacak projelere imza atmaya devam edeceğini belirten Strauss, "Belediyelerdeki itfaiye teşkilatları , bir afet anında kurtarma ve ilkyardım yapacak şekilde yeniden örgütlenmeli, donatılmalı ve eğitilmeli" diyor ve buna ek olarak tüm vatandaşların da ilkyardım gibi temel kurtarma çalışmaları hakkında bilgi sahibi olması gerektiğini vurguluyor. Proje Eğitmenlerinden Dr. Peer Rechenbach: "Tecrübelerimizi Diğer Ülkelerle Paylaşmaya Çalışıyoruz" Alman Dr. Peer Rechenbach da projede yer alan eğitmenlerden biri. Analiz ve Afet Müdahale Uzmanı olan Rechenbach; Uluslararası projelerde anahtar uzman ve proje yöneticiliği konusunda da deneyim sahibi. Kendi ülkelerindeki işleri yürütürken, bir yandan da "İtfaiyenin Rehabilitasyonu ve İyileştirilmesi Projesi" gibi önemli bir çalışmayla boş zamanlarını değerlendirmek istediklerini belirten Rechenbach; Nikaragua, Tanzanya, Kudüs gibi dünyanın birçok bölgesinde kurtarma çalışmalarında yer alan kişiler olarak, Türkiye'de bu konuda daha iyi bir işleyişin sağlanması için gerekli olan ortamı yaratmaya yardımcı olacak bilgileri paylaşmak amacıyla bu projeyi yürüttüklerini ifade ediyor ve şöyle devam ediyor: "Biz tecrübelerimizi diğer insanlarla ya da diğer ülkelerle paylaşmaya çalışıyoruz. Bizim böyle bir anlayışımız var. Örneğin Danimarka ya da Hollanda'da da bir kaza yaşandığında "Almanya Hamburg'da böyle bir sorunu biz yaşasaydık, ne yapardık?" diye düşünüyoruz. Meydana gel~n olaylar karşısında nasıl hareket edeceğimizi sürekli olarak konuşuyoruz, tartışıyoruz. Hep bir öğrenme ve karşılaştırma süreci içerisindeyiz. Kendimizi İngiltere ya da Hollanda'daki güçlerle karşılaştırıyoruz. Yaptığımız çalışmaların etkinliğini değerlendiriyoruz. Bununla birlikte biz her zaman iyi fikirlere açığız. İyi fikrin Hollanda'dan gelmesi bizim için çok önemli değil, yani fikrin geldiği yerle ilgilenmiyoruz. Biz fikri alıyoruz ve bunu kendi süreçlerimize nasıl adapte edeceğimizi düYANGIN ve GÜVENLiK SAYI 90 1 37 REAL-TIME STANDALONE DIGITAL KAYIT CİHAZI ViDEO + SES [;l~@~l]~\J@~l][s -
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=