28 !GÜNCEL · mının mevduat uyumunun desteklenmesi, 1/3'1ük diğer bir bölümünün kurumsal yapılanma -örneğin Dışişleri Bakanlığı veya Adalet Bakanlığı'nda kurum elemanlarının AB'ye uyum için gelişme ve eğitimlerini sağlayabilmek için olanaklar sağlamak gibi-, geriye kalan 1/3'1ük bölümün de Ekonomik ve Sosyal Uyum Projesi için kullanıldığını söyledi. İnce, Ekonomik ve Sosyal Uyum Projeleri ve özellikle bölgesel gelişme, yenilik, ekonomik farklılıkların giderilebilmesi için ekonomik ve sosyal uyum projelerinin son derece önemli olduğunun altını çizdi. Bu projelere çeşitli örnekler de veren İnce; İçişleri Bakanlığı'nın organize suçlarla mücadelenin güçlendirilmesi projesi, ulusal uyuşturucu izleme merkezinin oluşturulması ve bunun geliştirilmesi projesi, irtica ve göç stratejisinin iyileştirilmesi projesi; Maliye Bakanlığı'nın kara para aklamayla mücadelenin güçlendirilmesi projesi; Milli Eğitim Bakanlığı'nın insan hakları, demokrasi ve vatandaşlık eğitiminin geliştirilmesi projesi, Türk polisi eğitim projesi; Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın tüketicinin korunması alanındaki projeleri, organik tarımın geliştirilmesi ve sağlık alanındaki projelerin sürdüğünü belirtti. Soldan sağa; Dı: Özgür Uçkaıı ( TİM Bilgi Ekonomisi Daııışmaııı), Mııstafa Merıııeroğlıı (iKTİSAD). Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan Celal Polat ise konuşmasında , Bakanlığın AB'nin koşulları arasında en çok hibe ayağında zorlandığını, proje hazırlanması konusunda da oldukça eksik bir yapıyı eğitimlerle desteklemek zorunda kaldıklarını söyledi. Polat şöyle devam etti: "Proje fikirlerinin tasarlanması sırasında Bakanlığımız da her kurum gibi sıkı ntı çekmekteydi. Projeyi tabana dağıtmak , bir nevi çoğaltmak zorundasınız. Çok yoğun bilgilendirme toplantıları eşliğinde projemizin tabana yayılması için işçi-işveren kuruluşlarıyla yakın işbirliği içerisinde çalıştık ve çok başarılı sonuçlar elde ettik. 32 milyon Avro'nun tümünü dağıtmış durumdayız ve yaklaşık 245 projeyi onamış bulunuyoruz. Geçtiğimiz yıl ülkemizde yaklaşık bin 500 dolay ı nda proje sağlandı . Bunlardan 245 adeti başarılı. Aslında çok başarılı projelerimiz var ama, çok yoğun bir başvuru olduğu için bu sayı 245 ile sınırlandırıldı". Polat, bakanlığa ayrılan 32 milyon Avro' luk kısmın bölgelere göre dağılımını ise şöyle açıkladı; "Ankara bölgesine bağlı illerle birlikte 46 proje teklifi verildi ve kabul edildi. İstanbul 70, Adana 38, Antalya 18, İzmir 31 , Malatya 23 ve Trabzon 19 olmak üzere toplam 245 proje kabul edilmiştir". KOBİ'lerle doğrudan ilişkili ve yakında başlayacak olan, "aktif iş gücü programları projesi", "iç çalışanın istihdam edilmesi projesi" ve "sosyal diyalog projesi" olmak üzere üç tane projeleri olduğunu Yalçın Sönmez: "Türkiye'de asıl proje.yapamayan kamudur. Sivil toplum, özellikle de KOBl'ler, proje yapabilecek potansiyele sahiptir. Fakat kendilerindeki potansiyelin bilincinde değiller. Bu nokta.~a yanınıza projenizi alıp, proje değerlendiren ilgili birimlere, danışmanlık şirketlerine gideceksiniz." IYANGIN ve GÜVENLiK SAYI 90 belirten Polat, özellikle bütçesi çok yüksek ve ülke için son derece önemli olan aktif istihdam tedbirleri projesinin bitmek üzere olduğunu söyledi. Polat şöyle devam etti: "Projenin yaklaşık 50 milyon Avro bütçesi var. Bunun 1Omilyon Avro' su kurumsal bütçeden yapıldı ve bu büyük şemsiye projelerden biri. Hibe ayağı var ve bu yönüyle de Türkiye'de bir ilk oldu. Projenin başlıca amacı, Bakanlığımızca da engellenmeye çalışılan ülkemizde de AB'de de süregelen işsizlik sorununa üçüncü bir bakış açısı getirmek." Bu konuya odaklı daha dar kapsamlı projelerinin de olduğunu sözlerine ekleyen Polat, işsizliği yok etmede, işe alım sürecini irdelenmek amacıyla yapılan araştırmalarda, Türkiye'nin bürokratik işlemler konusunda Avrupa'nın çok üzerinde bir yapıya sahip olduğunun ortaya çıktığını belirtti. Buna göre, "Türkiye'de bir iş veren işçi almaya karar verdiği zaman ne tür işlemler yapmalı?" konusu üzerine yapılan projenin ortaya koyduğu sonuçlara göre, ülkemizde bir işveren işçi çalıştırmaya kalktığında 6 tane kurumla temasa geçmek zorunda iken, bu rakam AB'de ortalama 2.9; başvurulan kurumlarda yerine getirilmesi zorunlu 8 adet prosedürün Avrupa'daki ortalaması ise 3.7 olarak belirtiliyor. KOBİ Efor Dergisi İmtiyaz Sahibi Yalçın Sönmez ise, kamuoyunda ortak kanının, Türk toplumunun proje beslemeyen bir toplum olduğu, bu yüzden kullanabileceği pek çok iş kaynağı fırsatını
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=