Yangın ve Güvenlik Dergisi 70. Sayı (Nisan 2003)

Article Dikkat edilirse buraya kadar hep güvenceden söz ettik. İhtiyacı olanlar tarafından talep edilen "güvenceler" piyasada faaliyet gösteren sigorta şirketlerince rahatlıkla karşılanabilir. Ancak şunu da belirtmekte yarar var hiçbir güvence sonsuz ve limitsiz değildir. Sigorta şirketleri ihtiyacı olanlara güvence vermeden önce o risklerin ne ölçüde tehlike yarattığını ve gerçekleşme olasılığının ne olduğunu ölçmek ister. Biz bu ölçme işlemine "risk yönetimi" diyoruz. S igortacılar, risk yönetimi değerlendirmelerinde çok sayıda kriteri göz önüne al ırlar. Daha doğrusu bu kriterleri göz önüne almak zorundad ırlar. Bu değerlendirmede güven ilkesine ne kadar fazla uyulmuş ise, sigortalıya verilen teminat limitleri de o oranda artar. Buna karşın, poliçenin fiyatı da aynı oranda düşer. Eğer, güven ilkesi ile ilgili kriterlerde istenen düzey elde edileme m iş ise verilen teminat limiti azalır. Buna karşın poliçenin fiyatı da aynı oranda artar. Temelinde güven ilkesi olmayan hiçbir sigorta poliçesi doğru ve yasalara uygun olarak kabul edilemez. Eğer böyle bir poliçe yapılmış ise, mutlaka hasarın gerçekleşmesi sırasında s igortal ı aleyhine bir sonuç doğacak demektir. İşte tam bu noktada güven ilkesine bağlı olarak güvenlik kuru luşları ve güvenlik sistemleri ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Güven ilkesinin ihtiyaç duyu lduğu yerde de mutlaka ve mutlaka mesleki hizmetlere ve bu alanda kull an ılan tekno lojik donan ım lara gereksinme duyul maktadır. Örnek: Hırsızlık Teminatı için Risk Yönetimi Elektronik cihaz ve yedek parçası üreten ticari bir işletme hırsızlık teminatı istemektedir. Ancak sigortası yaptırılmak istenilen işletmede emtia,makine tesisat ve diğer ekonomik değerlerin rakamı çok yüksektir. Bu durumda sigorta şirketi tarafından verilecek güvence için güvenlik hizmetleri ile diğer teknolojik donanımlar vazgeçilmez birer kriter olacaktır. Sigorta şirketi; güvence isteyen işletmeye ait riskleri iki açıdan inceleyecektir. 1.Tesislere / işletmelere ait asli riskler 2. Koruma faktörleri 1. Tes islere/İşletmelere Ait Asli Riskler 1.1 Yerleşim t Belediye Sın ırl arı t Çevre Durumu t Riskin Konumu t Binanın cinsi 1.2 Giriş Kolaylığı t Gi rişler t Kapı t Balkon Pencere t Çatı t Çevre Aydınlatma 1.3. Çalışma Saatleri t Gündüz çalışına t Vardiyalı çalışına 1.4 Muhteviyat t Sigortalı değerler t Muhteviyatın niteliği 1.5 Hasar t Çevre yerlerde Hırsızlık Frekansı t Kayıt düzeni il. Koruma Faktörleri 1. Dikenli tel, çit, duvar 2. Bekçi köpeği 3. Özel Aydınlatma 4. Kepenk 5. 24 saat Güvenlik Görevlisi 6. Kamera 7. Alarm Sistemi 8. Alarm sistemi + Polise bağlı alarm Yukarıda belirtilen kriterlerden de anlaşılacağı üzere, sigortanın güvence kavramı ile güvenlik kavramı birbirini tamamlayan ve olmaz ise olmaz iki önemli unsurdur. Bu bağlamda diğer sigortacılık branşlarında güvenlik kurumları ile güvenlik sistemlerinin ilişkisini şöyle açıklayabiliriz; Yangın: Güvenlik Hizmetleri ve teknolojik donanım açısı ndan; t Yangını önleme sistemleri t Yangın ihbar sistemleri t Yangın sırasında yangını azaltma önlemleri Nakliyat: Güvenlik Hizmetleri ve teknolojik donanım açısından; t Nakliyat öncesi güvenlik önlemleri t Nakliyat sırasında güvenlik önlemleri t Zararın azaltılması için alınan güvenlik önlemleri t Taşıy ı cıl a r için araştı rma ve istihbarat Yangın ve Güvenlik il Sayı 70 Nisan 2003 Oto Kaza: t Aracın çalınmasını önleyen gCıven lik sistemleri t Zarar gören aracın korunması ve zararın azaltılması t Sigortalılar için araştırma ve istihbarat hizmeti t Kaza/hasarın doğru olup olmadığı hakkında araştı rma ve istihbarat hizmetleri Hırsızlık: t Sivil ve Ticari riskler için alarm sistemleri t Hasarı önleyecek güvenlik hizmetleri t Hasarı azaltacak güvenlik hizmetleri t Kaza/hasarın doğru olup olmadığı hakkında araştırnıa ve istihbarat hizmetleri Sigortacılık faaliyetleri içerisinde bu kadar çok güvenlik kavramı geçmesine rağmen, ne yazık ki ülkemiz sigortacılığında kurumsal anlamda güvenlik şirketlerini ve bu şirketlerin faaliyetlerini göremiyoruz. Güvenlik kurumlarının sigortacılar ile ticari işbirliği yapmamalarının nedeni bilindiği gibi; bu faaliyetleri yürütecek hukuksal çerçevenin çizilmemesi, yani konuya ait bir yasanın henüz çıkarılmamış olmasıdır. Oysa ülkemiz gibi henüz sigortacıl ık bilinci gel işmemiş bir yerde güvenlik ku rumlarına o kadar çok ihtiyaç var ki. Ülkemizdeki son ekonomik koşullar sigortacılar için iki önemli olguyu ortaya çı karmıştır. 1.Paradan para kazanma devri bitmiştir. Yani sigortacı/ar mali karlar yerine artık teknik bilgi ve becerileri ile kar etmek zorundadır. 2. Teknik beceriler ile kar etmenin koşulu ise; teminat verilecek riskleri iyi değerlendirmek,rekabet gücünü artıracak doğru fiyatları bulmak ve sonuçta da güvenilirliği kanıtlanmış doğru hasarı ödemek. Hatta ülkemiz s i gortac ı lığında içinde bulunduğumuz günlerde yöneticilerin birincil görevi; doğru ve objektif hasar ödeyebilmek için bilgi, beceri ve teknolojik donanımı yeterli güvenlik kuruluşları ile işbirliği yapmaktır. Yasal çerçevesi iyi çizilmiş güvenlik kurumları ile sigorta şirketlerinin her alanda eşgüdüın içerisinde bulunmaların ın ülkemiz ekonomisine yeni kaynaklar (istihdam ve katına değer) yaratacağı inancımı belirtirim. 0

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=