Yangın ve Güvenlik Dergisi 67. Sayı (Kasım-Aralık 2002)

Point of Vıew Birincisi, yangın güvenliği ve yangınla mücadele konusunda, "aynı lisanı konuşamamak" kaygısıdır. Bir özeleştiri yapmak gerekirse, yangıncılık mesleğini, "ülkemizdeki tüm sektörler içerisinde mesleki tanımı yapılamayan ve çok renkli bir mesleki platforma sahip tek sektör" şekl inde tarif edebiliriz. Başta ben olmak üzere bu sektörde görev alan, itfaiyecisinden sivil savunmacısına, yangın söndürme cihazı satıcısından asker emeklisine, üniversite öğretim elemanından mühendislik hizmetlerini yerine getiren kişilere kadar "yangıncılığımızın" tarifini yapmak mümkün değildir. Böyle renkli bir mozaikten ortak bir lisan çıkarmak çok zordur. Bu da ister istemez önemli karmaşalara yol açacaktır. Bu karmaşalar, başka mesleki platformlarda belli ölçülerde kompanse edilebilir. Ancak yangın sektöründe bunun faturası nın ka rşılığı yoktur. "Geri dönüşü olmayan" olaylarda karar vermek için çok ciddi bir bakışa sahip olmanın gerekliliğini kesinlikle göz önünde tutmamız gerekir. Bu güne kadar ülkemizde, "yangın çıktı, itfaiyeye haber ver, itfaiye geldi, yangını söndürdü" gibi söylemlerin ardından, "kaderiyle başbaşa olmak" şekl inde bir fatura çıkarılmaktadır. Sonuçları itibarıyla can ve mal kayıpları konusunda hiç hesap yapılmamış ve suçlu olarak daima "elektrik kontağı" gösterilmiştir. "Altta kalanın canı çıksın" misali, belki de olayda kusuru en az olan kişiler sorumlu tutul muştur. Dolayısıyla "alan razı, satan razı " kabullenmesiyle, insa nımız geri dönüşü olmayan can ve mal zararlarının içine itilmiştir. Birinci kaygımın temelinde yatan gerçek budur. Bunun net sebebi ise projeden başlayarak, inceleme, tasdik, yerinde inceleme, onay, ruhsat, işletme, denetim ve kontrol zincirinin hem sağlıkl ı yürütülmemesi, hem de "aynı lisanın konuşulmaması"dır. Bu yönetmeliğin belkide en önemli ve bence en değerli bölümleri, 5 ve 6. maddelere konu olan "Görev, Yetki ve Sorumluluk " ile "Genel Sorumluluk ve Yasalar" bölümleridir. Bu bölümlerin içeriği itibarı ile yangın sektöründe görev alacak değerl i meslektaşlarımın oturup çok iyi bir durum değerlendirmesi yapmaları gerekecektir. Geçmişte tanık olduğum süre içinde, yeni yönetmeliğin yayınlanmasından bu güne kadar, proje hazırlamak, danışmanlık yapmak, incelemek, onaylamak, sistem kurmak, malzeme satmak, tasdik etmek, ruhsat vermek, işletmeye almak, eğitmek, yasal prosedür hazırlamak, denetlemek ve kontrol etmek gibi birbirinden farklı hizmet ve kategorileri -kapanın elinde kalmak misali- ele alan herkes, komple paket halinde bu işi götürmeye çalışmışlardır. İşte içinde bulunduğumuz çıkmaz burada yatmaktadır. Hem, hangi temele dayalı olduğunu bilmediğin bir yangın güvenliği ve yangınla mücadele bilgi ve deneyimine sahip olacaksın, hem de hangi işi yakalarsan komple paket hizmeti verip, riskli kazanç sağlayacaksın. Elbette olmaz böyle bir şey! Gelişmiş toplumlarda oldukça sağlıklı yürüyen bu iş ayırım disiplininin, ülkemizde de oluşturulması için sektörümüzün değerli sorumluları, hep beraber oturup, bu konuya çözüm getirmek ve hizmet kategorilerinin tarifini yapmak zorundadır. Uzun süreli ve sabır gerektiren bu konunun başta itfaiyeler ve sivil savunma olmak üzere tüm yangın sektöründe tartışmaya açılması, başlangıç için az da olsa, olumlu yönden disiplinin gelişmesine neden olacaktır. Yönetmelikte 5 ve 6 no'lu maddelerin varlığı, bu disiplinin sağlanması için oldukça yeterlidir. Herhangi bir şekilde, bir bina ya da tesiste meydana gelecek bir olay sonunda, Yangın ve Güvenlik m Sayı 67 Kasım-Aralık 2002 olaya sebep olan suçun kusur oranları için, Yargı organlarının ve yangın sektörünün gerçek bilirkişilerinin bu maddelerle ilgili içeriği değerlendirmemeleri mümkün değildi r. Yatırımcıların bu yönetmelik maddelerini baz alarak, proje aşamasından itibaren, hizmet, sistem ve malzeme bazında iş yapacak olan kişi veya kuruluşlarla sözleşme yaparak işe başlamaları; konuya iş sınıflaması ve hizmet şekli olarak gerçek bir disiplin getirecektir. Ayrıca yasal onay ve denetim mercilerinin hizmet sistem ve malzemelerle ilgili olarak "sözleşme mecburiyetini" getirmeleri, kargaşa yaratan ve "herkesin, her işi yapması" şeklinde ciddi sonuçlar getiren bir keyfiyetin kontrol altında tutulmasını sağlayacaktır. Sonuç olarak, birinci kaygımın içeriğini teşkil eden, aynı lisanı konuşmak, mesleki tarif ve bundan kaynaklanan hizmet kargaşasının önüne geçmek için; yapılacak iş ve hizmetlerin; • Danışmanlık, bilirkişilik, eğitim ve yasal yönerge hazırlanması, • Sistem tasarımı, sistemin kurulması ve malzeme satışı , • Denetim, kontrol ve onay olarak üç temel gruba ayrı l arak tarif yapılması ve bu grupların -zorunlu haller hariçmümkün olduğu kadar birbiri ile karıştırılmaması "yangın iş disiplini" konusunda önemli bir gelişme sağlayacaktır. Bu gel işme ile beraber, grupların hizmet ve iş kapsamına, ülkemizdeki ve uluslararası standartlara uygun şekilde, ortak lisan ve bakış açısı getirilmesi uygulama kargaşasına da önemli çözümler getirecektir. İkinci kaygı konusu: Yorumlama 26 yıldır yangın sektörünün içinde bulunan biri olarak, yönetmeliğin kapsamını bilgi ve deneyimlerim doğrultusunda değerlendirdiğim zaman; zaten var olan ama yeni gelişmelerle ciddi boyutlarda büyüyen ikinci bir kaygıdan söz edebilirim: Yangın güvenliği ve yangınla mücadele konusundaki, "yorumlama" ve "yorumlayıcıların yeterliliği". "Yangınlar insan yüzü gibidir; biri diğerine asla benzemez" gerçeğini bir itfaiyeci olarak gördüm ve yaşadım. Bu nedenle hiçbir itfaiyeci arkadaşım bir olaya önyargı ile gitmemelidir. Çünkü ilk zarar --------~[&

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=