Article dokul arı için gerekli oksijen taşınamad ığından, hareketsizlik ve güçsüzlük hissini takiben beyin ölümü yaşanı r. Bu tür bir zehirlenmenin en olumsuz yönü, belli bir doza erişi nceye kadar etkinin fark edilmemesi ve sonrası nda güçsüzlük nedeniyle ortamdan uzaklaşm a nın mümkün olamamasıd ı r. Kanda o/o 30 COHb sağl ıkl ı bir kişinin güçsüz konuma düşmesi için yeterlidir. Kanda oluşan COHb yüzdesi, ortamdaki CO konsantrasyonuna, dakikada solunan hava hacminine (RMV-25L/dak.) ve 't' teneffüs edilme süresine bağl ı olarak ifade edilebilmektedir [8). Karbondioksit zehirleyici olan bir gaz değildir, ancak nefes alma hızını arttırıcı ve dolayısı ile ortamdaki diğer toksik gazların bünyeye alınmasını hızlandırıcı bir etkisi vardır. Karbondioksit konsantrasyonu o/o 3 seviyesini bulduğu zaman solunum güçlüğü, o/o 5-6 seviyesini bulduğunda 30 ile 60 dakika içinde bilinç kaybı, o/o 7 ve üzeri seviyelerde birkaç dakika içinde kendinden geçme gerçekleşmekted ir. o/o 3 seviyesinde ciğerlerin RMV değeri iki katına, o/o 5 seviyesinde ise üç katına çıkmaktadır. Ancak düşük konsantrasyonda bulunsa da zamana bağlı olarak solunması aynı etkilerin daha uzun bir zaman diliminde gerçekleşmesine yol açmaktadır. Açık hava ya ngı n larında CO2 konsantrasyonunun o/o 5-6 düzeylerinin altında kalabilmesi nedeniyle; düşük konsantrasyon için bilinç kaybını oluşturacak teneffüs süreleri hesap edilmelidir [8). Yanma sonucunda birim zamanda oluşacak zehirli gaz emisyonu belirlenebileceği daha önce an latı l mı ştı. Karbondioksit ve karbon monoksitin özgül kütleleri (1,79 kg/m3 ve 1,25 kg/m3 ) biliniyorsa ortaya çıkan, zararlı gaz hacimleri saptanabilir. Ancak zararlı gaz konsantrasyonlarının hesabı, bir mekan sınırlaması olmaması nedeniyle güçtür. Bu durumda sıcak dumanın soğuyarak tıkaç görevi (plug effect) göreceği , böylece alev yüksekliğinin üzerinde fiktif bir yükseklik ve yangın kaynağını çevreleyen fiktif bir dairesel alan tanım layacağı varsayılabi l ir. Bu sayede aranan konsantrasyonlar bu fiktif hacme göre tahmin edilebilir ve kritik soluma süreleri bu konsantrasyonlar kullanılarak hesaplanabilir. 3. ALANSAL ÇALIŞMA VE BULGULAR Bölgede hakim sanayi akaryakıt, sıvılaştırılmış petrol gazı (LPG) ve petrokimya ürünleri dolum, depolama ve dağıtım hizmetlerini veren tesis ve işletmelerden oluşmaktadır. Ancak tanka depolanan maddeler, doluluk düzeyleri, güncelleşmiş yerleşim planları maalesef mevcut değildir. Çalışmada, konut yerleşim alanına yakın olan iki ayrı dolum tesisi içinde yer alan, iki farklı yanıcı madde tankı için yangın etkileri araştırılmıştır. İlk örnekte AYGAZ tesisleri içinde yer alan 5000 m3 kapasiteli LPG tankının açık yanmaya maruz kalması durumunda, 13 m mesafedeki 3500 m3 kapasiteli bitişik LPG tankının nasıl etkileneceği incelenmiştir. İkinci örnekte ise TÜRK PETROL akaryakıt sahası içinde yer alan, 1200 m3 kapasiteli benzin tankının yanması ile, 7 m mesafeye yerleştiri le n 2200 m3 kapasiteli fuel-oil ve 850 m3 kapasiteli benzin tankına gelecek etkiler bel irlenmiştir. Birinci örnekte LPG'nin o/o 70'ini oluşturan bütanın termokimyasal özellikleri esas alınmıştır. Literatürde benzinin ve fuel-oilin yanma termod inamiği ile ilgili aranan tüm özellikleri belirl enemediğinden, eksik özellikler karosen özellikleri kullanılarak tamamlanmıştır. Çalışmada temel alınan bütan, benzin ve fuel-oil'in termodinamik ve termokimyasal özellikleri Tablo 1 'de verilmektedir. Sembollerin k M Tr T, Tkm m q"r q"rr t..H, MI,. t..H t..Hco t..Hcoı lko rıcoı Tablo 1: İncelenen yakıt türleri için kullanılan termodinamik ve termokimyasal özellikler 5,56 3,49 2,41 1,74 \l m-K 0,0164 0,1311 mole 58,12 120 K 1612 1300 K -0,5 K 735 448 m•l 0,335 -ı nl-s 112,8 44-53 kW/m2 ~44 30 kW/ın3 kJ/g 0,39 0,62 k:J/g 0,39 0,3389 k:J/g 45,4 29 kJ/g 37,7 12,2# k:J/g 15,1 14, l# 0,0043 0,007# 0,95 0,95# 3,49* l,74* 0,1311* 120* 1300* 155 437 ~1 20,5 29 0.62* 0,3389* 42 12,211 14,1# 0,007# 0.95# • fuel-oil için bilinmeyen özelliğin benzin özelliği ile aynı olduğu kabul edilmiştir. # benzin ve fuel-oil için bilinmeyen özelliklerin benzen özellikleri ile aynı oldukları kabul edilmiştir. Tablo 2: Tablo l'de kullanılan sembolerin açılımları c. Özgül ısı (J/g-K); k Isı iletim katsayısı (W/ın-K); km Absorpsiyon kat sayıs ı (m-1); M M olekiller ağırlık (g'ınole); m Yanma nedenivle olusan kütle kavbı (oJm·-s); P, Yakıtın kav nama s ıcaklımnda buhar yomınlumı (ko/m 3 ); q. ~· Alevin kendi birim yanma yüzeyine ilettim toolam ısıl !!ile (kW/m 2 ); q ·; Yansıma ile birim yanma yüzeyinden kavbedilen radvant ısı l güç (kW/m 2 ); o Yakıt vomınluw, (kg'm 3 ); RMV Sa!l]ıklı bir erişkinin dakikada soluduğu hava hacmi (Udak); Tr A !ev sıcaklığı (K ); T; Tutuşma sıcaklığı (K); t,H Birim kütlenin yanmasıyla açığa çıkan net ısı enerjisi (kJ/g); t.Hco Birim kütle CO açığa çıkması için gerekli ısı enerjisi (kJ/g); ~Hcoı Birim kütle CO2 açığa çıkması için gerekli ısı enerjisi (kJ/g); t.H Birim kütlenin gaz fazına geçmesi için gerekli ısı enerjisi (kJ/g); anlamları sembol tablosunda açıklanmaktadır. + Alev yüksekl iğinin LPG yangını için sırasıyla 50,9 m ve 71,5 m, benzin yangını için ise 20,15 m ile 24,22 m arasında gerçe kl eşeceği hesap edilmektedir. Bu durumda 5000 m3 kapasiteli LPG tank yangın ı nda ortalama alev yüksekliğinin 61,2 m, 1200 m3 kapasiteli benzin tankı yangınında ise 22,18 m olması beklenmektedir. Bölgedeki meteorolojik verilerden yıll ık ortalama rüzgar hızının 1,2 m/s civarında olduğu bilinmektedir. Bu kriterler doğrultusunda alev eğiminin olmayacağı tahmin edilmektedir. Yakıt yanma hızı LPG için 8,82 mm/dak., benzin için 9,48 mm/dak. bulunmaktadır. Yangın ve Güvenlik m Sayı 67 Kasım-Aralık 2002 ---------~
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=