gözünde sıradan insanı epik bir kahraman yapmıştır. Tulumbacı gözünde olaylar, insanlar destanlaşır ve ezgilenir. Küçük yaşta yetim kalmak, esrarengiz bir cinayete kurban gitmek, ya da karşılıksız bir sevginin esiri olmak gibi konuların yanında kahramanlıkla rını ve tulumbacılığı anlatan türküler de yakılmıştır. Genellikle, bir olay ya da basit bir duygulanma olayından başlamış ve epik öğeler katılarak genişletilmiştir. Bir olay gerçek bir olay o lab ileceği gibi bir özlem duygusu da olabilm iştir. Her tanınmış tulumbacıya bir öykü uydurulmuştur. Çapkınlıklarını, aşklarını, kavgalarını, hastalıklarını bazen acıklı bir destanla bazen de alaycı bir mani ile anl atm ışlardır. Tulu mbacı türkü leri , tu lumb ac ının yaşamını, duygularını, özlemlerini dile getirdiği gibi koşarlıklarını anlatan türküler de bulunmaktadır. Günümüzde çoğu kişinin bildiği tulumbacı türküsü bunlardan birisidir: Yangın olur biz yangına gideriz Düz ovada keklik gibi sekeriz Yokuşlarda ştihin gibi uçarız Sandık sandıklar içinde çok ştimmız var Hazret-/ Mevlti'ya yalvarmamız var Beyoğlu'nda~ kalktık sandık se/tiıııel Galaıa'ya vardık koptu kıytiıııet Hurşit Bey'im sandık sana eıııtin eı Sandık sandıklar içinde çok ştimınız var Hazret-i Mevlti'ya ya/varmamız var. Bu türküde tulumbacıların uçarılığı yanında kahramanlıkları da anlatılma ktadı r. Aslında her millette var olan soyculuk kavramının halk içinde nasıl anlamlandırıldığını pek açık olarak yansı tmaktad ır. Tulumbacıların yangın yerine erken ulaşmaları bir onur meselesidir. Kar kış dinlemezler, bir fanila dizlikle yalın ayak koşmuşlardır. Yangın yerine çabuk ulaşma çabalarının yangının çabuk söndürülmesini sağlamak kadar, daha çok bahşiş için olduğu da söylenmektedir. Yolda başka mahallenin tulumbacı takımı ile ka rşı l aşıldığında öne geçme kavgalarının başladığı belirtilmektedir. Bu kavga tulumbacı dilinde "kıyamet koptu" olarak açıklanmaktadır: Birfanila bir dizlik Paşa da olsa baban Koşacaksın dal taban Bugün değilse yarın A !ışır ayakların Gece kilim halıdan Farkı yok buzla karın Sanma baklava börek Yalın ayak civelek Tulumbacı olmaya yürek lazımdır yürek şeklinde devam eden şiirde tulumbacılığın zorlukları açık olarak anlatılmaktad ır. Tulumbacı destanları ve türküleri ulusal kültürümüze renk katmıştır. Yangın yeri bir savaş alanına benzediğinden tulumbacılar yangına giderken Hazreti Mevla'ya dua ederler, yardım isterler. Tulumbacıların giderken halkın "hayrola" deyip dua etmesi gelenek haline gelmişti r. Tulumbacılar, Fındıklı bizim yolumuz beyim aman aman Hovarda, hovarda çıktı da soyumuz Bu bizim eski de huyumuz beyim aman aman Sen hancı, ben yolcu çatına da kaşların Sar dola boynuma kolların Yangın ve Güvenlik m Sayı 67 Kası m-Aralık 2002 derken, bir taraftan hovardalığın huyları olduğunu ve aynı zamanda bunun tulu mbacılar için süregelen bir özellik olduğunu da anl atmaktadırl a r. Tulumbacıların yaşam ve serüvenlerinin konu edinildi ği türkülerde tulumbacılık olayları, sivrilmiş tulumbacıların serüvenleri, diğer bir deyişle tulumbacı dünyasınd a olup bitenler konu edilir. Her mahallenin tulumbacı takımı için bir öykü yazılmı ş, öykü destanl aş tı rılmı ş ve destan ezgilenmiştir. Tulumbacı kahvehanelerinde dillendirilerek bütün mahallelere yayılm ı ştır. Bu nlardan t ulum bac ıl ar ın kahram a nlı kları n ı anlatanlar ve acıklı olanları daha uzun ömürlü olmuştur. Büyük ya n gınl ar ın ve depremlerin konu edildiği destanlarda, İ sta nbullul a rın korkulu düşleri, yangınlarla depremler konu edilmi ştir. Bir gecede bir semtin yerle bir olması na yol açan depremler, ya da kül olmasına neden olan yangı nlar malzeme olmuştur. 1892 Beşiktaş yangını ile 1898'de Aksaray Cellad Çeşmesi'nde çıkan yangında ölen üç tulu m bacı genci konu edinen destanlar dilden dile dolaşmış, ezgilenmiş ve ağıtlar yakılmıştır. Bu tulumbacı destanları ve türküleri ulusal kültürümüze renk katmıştır. KAYNAKÇA 0 1. Mehmet Ergün "Külhanbey-Tulumbacı Destanları", Toplumsal Tarih, Cilt: XV, Sayı : 86, Şubat 2001. 2. Ahmet Refik, "Eski fsıanbul Manzaraları (/553-1839)",Timaş Yayınları (1998). 3. Reşat Ekrem Koçu, "İs tanbul Tulumbacıları ", s. 105, Ana Yayı nevi ( 198 1). 4. "lsıanbul Ansiklopedisi ", Cilt 4, s.386391, Tarih Vakfı (1994). 5. Ekrem Işın, "isıanbul'da Gündelik Hayat", s.237, İleti şim (1995).
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=