Technical Information Aynı şekilde ilk insanın yeryüzünde yaşamaya başladığı günlerde Habil ile Kabil' in ilk cinayeti işlemesinden bu yana adını ne koyarsak koyalım dünyamızda "terörizm" vardı; o halen yaşamakta ve yarın da var olacaktır. Bu bir gerçektir ve bizler bu gerçek i le yaşamayı artık öğrenmek ve hareketlerimizi bazı kısıtlamalar pahasına da olsa yeni duruma göre düzenlemek zorundayız. Bazı alışkanlıklarımızı değiştirmek durumundayız artık. Örneğin; şimdiye kadar çarşıda, pazarda alışveriş yaparken yalnız gaspçılara karşı çantamızı ya da cüzdanımızı korumayı düşünür ve buna uygun tedbirler alır iken artık terörizme karşı toplum içerisinde canımızı ve malımızı da nasıl koruyacağımızı düşünmek ve buna uygun hareket etmek zorundayız. Kredi kartları ilk uygulamaya başladığında alışveriş ödemesi esnasında görevliler kartımızın yanında kimlik kartımızı da istediklerinde genellikle sinirleniyorduk ama bugün tersine kimlik kartını sormayan görevliye sinirleniyoruz. Neden ? Çünkü kredi kartlarının bir çoğu kötü niyetliler tarafından çalınıp kullanılınca bir çoğumuzun canı yandı. Artık "özel hayatıma karışamazsın", "sınırsız özgürlük" gibi ifadeleri kullanırken daha dikkatli olmaya başladık. Bazen bir musibet bin nasihatten evla olabiliyor ve yıllarca anlatılamayanlar bir anda insanların beynine en acı şekilde kazınabiliyor. Şüphesiz bir dünya bireyi olarak insanlığın böylesine ağır ve acı fatura sonucunda terörün gerçek yüzü ile karşılaşmasını istemezdim. Ama yıllardır ülkemdeki acıları yalnız bizler anlayabiliyor ama kimselere anlatamıyorduk. Artık dertlerimizi anlayan var, bu ela dünya için büyük bir kazançtır. Bu büyük ölçekli bakıştan dikkatimizi ülkemize odakladığımızda; burada da durumun pek farklı olmadığını görüyoruz. Biz güvenlikçiler yıllar yılı bir çok kurum ve kuruluşta "güvenliğin önemi" ni anlatmaya çalışırken pek çok insan ısrarla "özgürlüklerin kısıtlandığını" savunuyordu. Özellikle fabrika ya da büyük boyutlu işletmelerde alınan her güvenlik tedbirinin çalışanların ya da müşterilerin yaşamını kısıtladığı, sonuçta abartılı şekilde insanların yaşamlarının karartıldığı iddia ediliyor ve güvenlik kavramına yeterince değer verilmiyordu. Belki bu fikirleri savunanlar da haklıydılar. Zira güvenlik biri mlerinin anlatmaya çalıştıkları tehlikeleri bizzat uygulayarak gösterme imkanı yoktu. Hatta biraz güvenlik yetkililerinin ele bu sonuçta hataları vardı. Zira sınırsız özgürlük olmayacağı gibi limitsiz güvenlik de olamazdı ama bunu yeterince anlayıp, optimum oranda güvenlik tedbiri ile yetinmesini bilen güvenlik yetkilileri de maalesef bir elin parmakları kadar az oldu ülkemizde. Yerine Göre Güvenlik Bir fabrikada alınan güvenlik tedbirleri ile bir otelde hatta büyük alışveriş merkezlerinde alınması gereken güvenlik tedbirlerini n de birbiri nden farklı olması gerçeği maalesef yeterince anlaşılamadı ve bir yerde görülen güvenlik uygulaması aynen alınarak başka bir yerde uygulanmaya çalışıldı. Sonuçta güvenliğe katkısı olmayan, insanların çalışma yaşamını kısıtlayan, fonksiyonel olmayan ama görünürde güvenlik sağladığı zannedilen uygulamalar ortaya çıktı. Artık geçmiş geride kaldı, öyle ya da böyle yapılan hat;ı_lardan ve yaşanan olaylardan her kesim ders almasını bilirse o zaman 11 Eylül'deki üzücü olaylar gelecek için bir kazancın başlangıcı olur. Yangın ve Güvenlik m Sayı 59 Kasım - Aralık 2001 Güvenlik Dosyası Artık görmezlikten gelemeyeceğimiz bu yeni yaşam koşullarında, şayet toplum 1 içerisinde yaşamayı kabullenmiş isek, güvenliği; sadece güvenlik görevlileri düşünsün diyemeyiz. Birey olarak bizlere de düşen görevler olduğunu, bize rağmen bizim için bazı kısıtlamalar getirilmiş ise sonuçta bizim yararımıza olacağını ve birey olarak bazı kurallara uymamızın sonuçta bizim güvenliğimizi artıracağını kavramamız gerekir. Güvenliğin Üç Cephesi Güvenliğin genel olarak üç cephesi vardır; 1. Güvenlik Tedbirlerini uygulayanlar. 2. Güvenlik tedbirlerine uymak zorunda olanlar. 3. Güvenlik tedbirlerini aşmaya ve yıkmaya çalışanlar. Yeıyüzüncle bu üçüncü madde kapsamına giren insanlar var olduğu sürece onların 1 ortaya koyacakları musibetlerden korunmanın en güvenilir yolu şüphesiz ki birinci ve ikinci madde kapsamındakilerin bilgi, deneyim, çalışma, gayret, dikkat ve güçlerini birleştirmeleri gerekir. Aksi halele bir bacağı eksik uygulanan güvenlik kavramı devrilmeye 1 mahkum olur. Pek çok okuyucu; "aşılamayacak engel ve delinemeyecek güvenlik tedbiri yoktur" diyebilir. "İnsanoğlu aklına bir şeyi koymuş ise onu mutlaka yapmanın ve gerçekleştirmenin yolunu bulur" diye düşünebilir. "Nasıl ki Edison on binlerce deneyden sonra elektriği keşfetmiş ise bir terörist de gerekirse on binlerce deney yaparak sonunda insanlığın zararına olacak amacına erişebilir" diye düşünebilir. "Bu ihtimal var olduğu sürece güvenlik tedbirleri boşuna" diyebilir. Bu olayı yarını bardak su misaline benzetebiliriz. Kötümser bakışla bardağın yarısı boştur yani biz ne yaparsak yapalım terörist istediğini yapacaktır öyleyse bizim çabalarımız boşunadır. İyimser bakış i le de bardağın yarısı doludur. Bir çok tedbir alınmakla pekçokolayönlenmiş, bir çok terörist faaliyet caydırılmış, insanlar arasında güç birliği sağlanmış ve olası eylemler sonucunda oluşacak can ya da mal kaybı asgariye indirilmiş olur. Bunu başarmanın bir tek yolu vardır o da yukarıda beli rtildiği gibi birinci ve ikinci madde kapsamına girenlerin gönül birliği, fikir birliği, el birliği, gayret birliği, çalışına birliği, akıl birliği içerisinde hareket etmeleridir.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=