Yangın ve Güvenlik Dergisi 257. Sayı (Kasım-Aralık 2025)

27 YANGIN VE GÜVENLİK • KASIM - ARALIK / 2025 MAKALE nın yıllara göre artış gösteriyor olması konunun önemini artırmaktadır. İstanbul’da 2018 yılında gerçekleşen konut yangınları sayısı 2022 yılında %34,8 artış göstermiştir (URL 3 ). Bolu Kartalkaya’da Ocak 2025’te 78 kişinin ölümü ile sonuçlanan yangının yaşandığı Grand Kartal oteli 1998 yılında inşa edilmiştir. Bununla birlikte Bolu Kartalkaya’daki otellerin web siteleri incelendiğinde 5 otelden 3’ünün 2002 yılı öncesi inşa edildiği görülmektedir. Bu nedenle, 2002 yılı öncesinde inşa edilen binalarda yangın güvenliği risklerinin tespit edilmesi ve iyileştirilerek modern yangın güvenliği standartlarına uyumlu hale getirilmesi önem kazanmaktadır. Sanal Gerçeklik (Virtual Reality-VR) teknolojisi, yangın senaryolarını simüle etme ve tekrarlama imkanı sunarken (Lu vd. , 2021), Artırılmış Gerçeklik (Augmented Reality- AR) teknolojisi, yangın risklerini gerçek zamanlı olarak görselleştirerek risklerin daha hızlı değerlendirilmesini sağlayabilir (Kanangkaew vd., 2023). VR, kullanıcıyı bilgisayar tarafından oluşturulan üç boyutlu bir sanal ortamda fiziksel dünyadan ayıran bir teknolojidir. VR, simüle edilmiş bir ortamda kullanıcıların sanal bir bina içinde yangın risklerini ve tehlikeleri deneyimlemesini sağlayabilir. Bu sayede, yangın riski taşıyan alanlar gerçek zamanlı olarak analiz edilebilir ve güvenlik zafiyetleri tespit edilebilir. AR, gerçek dünyayı dijital bilgilerin ve görüntülerin üzerine ekleyerek zenginleştirilen bir ortam yaratır (Chen vd., 2021). Yangın risk analizlerinde AR, mevcut bina yapısının üzerine sanal katmanlar ekleyerek yangın riski taşıyan unsurları anında görselleştirmeyi sağlayabilir. Bu, bina yöneticilerinin veya güvenlik uzmanlarının yangın risklerine dair hızlı ve doğru kararlar almasına destek olabilir. Bu bildiri, mevcut binalarda yangın risk yönetiminde VR ve AR teknolojilerinin kullanılabileceği alanları belirlemeyi ve bu yönde bir değerlendirme yapmayı amaçlamaktadır. 2. MEVCUT BİNALARDA YANGIN RİSK ANALİZİNİN RİSK YÖNETİMİNDEKİ ÖNEMİ VE KALİTATİF RİSK ANALİZİ Mevcut binalarda yangın risk analizi, yangın güvenliği yönetimi sürecinin temel unsurlarından biridir ve etkili bir risk yönetimi stratejisinin oluşturulmasında kritik bir rol oynar. Yangın risk analizi, potansiyel yangın tehlikelerinin, yangının yayılma yollarının ve bina sakinlerinin maruz kalacağı tehlikelerin değerlendirilmesi sürecini içerir (Beyhan & Selçuk, 2017). Bu analiz, binanın mevcut yangın güvenliği önlemlerinin etkinliğini ölçmeyi ve eksiklikleri belirleyerek riskleri minimize etmeyi hedefler. Risk analizi, sadece yapısal önlemlerle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda yangın algılama, uyarı ve söndürme sistemlerinin işlevselliğini, yangına karşı eğitimli personel ve bina sakinlerinin hazır olma durumunu da göz önünde bulundurur. Özellikle eski binalarda, yangın güvenliği için yapılan iyileştirmelerin ve yeniliklerin gerekliliği, risk analizlerinin doğruluğuna bağlıdır. Yangın risk analizinin doğru bir şekilde yapılması, yangın sonrası can ve mal kaybını azaltmada etkili olmasının yanı sıra, yangınla mücadele stratejilerinin de daha verimli olmasını sağlar. Kalitatif (niteliksel) risk analizi belirli bir tehlikenin örneğin yangın, olasılığını ve etkisini sayısal veriler yerine, daha çok uzman görüşleri ve gözlemler ile değerlendirir. Kalitatif risk analizi, daha çok risklerin tanımlanması, önceliklendirilmesi ve genel durum değerlendirilmesi üzerine odaklanır (Creemers vd., 2014). Bu tür bir analizde, yangın riskinin mevcut bir binanın mimari özellikleri üzerinden incelenmesi, uzmanların görüşlerine ve gözlemlerine dayanarak yapılır. Kalitatif analiz, mevcut binalarda yangın güvenliği için potansiyel riskleri anlamada büyük önem taşır. Bu yöntem, binanın yangınla ilgili zayıf noktalarını, örneğin yangın yalıtımı eksikliklerini, kaçış yollarındaki engelleri, yangın algılama ve uyarı sistemlerinin etkinliğini ve bina sakinlerinin yangın eğitimini değerlendirerek, yangın risklerini önceden tespit etmeye olanak tanır (Dokur, 2019). Özellikle eski binalarda, kalitatif analizler, yangın güvenliği önlemlerinin etkinliğini değerlendirmenin yanı sıra, yapısal zafiyetlerin ve yangına karşı duyarlı alanların tespit edilmesinde de kritik rol oynar. Örneğin, yetersiz yangın çıkışları veya eskiyen yangın söndürme sistemleri, yangın durumunda ciddi tehdit oluşturabilir. Bu tür zafiyetlerin belirlenmesi, mevcut güvenlik önlemlerinin modernize edilmesi ve iyileştirilmesi açısından önemli bir ilk analizdir. Kalitatif analiz, yangın risklerinin öngörülmesinde daha esnek ve kapsamlı bir yaklaşım sunar; çünkü uzman görüşlerine dayalı değerlendirmeler, mevcut verilerin yetersiz olduğu durumlarda bile potansiyel tehlikeleri erken aşamalarda fark etme imkanı sağlar. Bu nedenle, eski binalarda yangın güvenliği stratejilerinin oluşturulmasında kalitatif analiz, önemli bir araçtır ve zafiyetlerin minimize edilmesine büyük katkı sağlar. Kalitatif yöntemler, özellikle eski binalarda, risk faktörlerinin hızlı bir şekilde tanımlanmasını ve önceliklendirilmesini sağlar. Bu bağlamda, yangın çıkışlarının yetersizliği veya yangına dayanıklı malzeme kullanımındaki eksiklikler gibi mimari unsurlar, kalitatif risk analizinde daha büyük bir

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=