Yangın ve Güvenlik Dergisi 256. Sayı (Eylül-Ekim 2025)

52 YANGIN VE GÜVENLİK • EYLÜL - EKİM / 2025 Deprem Etkisi Altında Yapısal Olmayan Bina Elemanlarının Tasarım Esasları bölümüne göre; 6.1.1 – Depremde hasar görmesi durumunda insanlara veya binanın yapısal sistemine zarar verebilecek veya binanın kullanımına engel olabilecek, taşıyıcı sisteme bağlı fakat bağımsız çalışan her türlü çıkıntılar (balkon, parapet, baca, konsol gibi), cephe ve ara bölme panoları, mimari elemanlar ile mekanik ve elektrik donanımlar ve bunların yapıya bağlantıları için bu Bölüm ’de verilen kurallara göre deprem hesabı yapılması zorunludur. 2. Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik (BYKHY) 19.12.2007 tarihli ve 26735 sayılı resmî Gazete ’de yayımlanan 20/11//2021 tarihli ve 31665 sayılı Resmî Gazete ‘de yayımlanan “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik” 19/11/2021 tarihli ve 4825 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca bu Yönetmelik Cumhurbaşkanlığı Yönetmeliği bölümüne eklenmiştir [2]. Yönetmeliğe göre; Yağmurlama sistemi MADDE 96 (6) Birinci ve ikinci derece deprem bölgelerinde, sismik hareketlere karşı ana kolonların herhangi bir yöne sürüklenmemesi için, dört yollu destek kullanılması ve 65 mm ve daha büyük nominal çaplı boruların katlardan ana dağıtım borularına bağlanmasında esnek bağlantılar ile boruların tavanlara tutturulmasında iki yollu enlemesine ve boylamasına sabitleme askı elemanları kullanılarak boruların kırılmasının önlenmesi gerekir. Dilatasyon geçişlerinde her üç yönde hareketi karşılayacak detaylar uygulanır. 3. Makine Tesisat Genel Tasarım Teknik Şartnamesi Resmî Gazete’nin 19 Ocak 2020 tarihli ve 31013 Sayılı Resmî Gazete ‘de yayımlanan “Makine Tesisatı Genel Tasarım Teknik Şartnamelerine Dair Tebliğ”yayınlandı [3]. Tebliğin 12. BÖLÜM: Yangınla Mücadele Ve Korunma Sistemleri Genel Tasarım Teknik Şartnamesi olup 12.2. Genel Esaslar kısmında; Yangın tesisatı borulama sistemlerinde, yapının bulunduğu bölgenin deprem sınıfına bağlı olarak “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik” esasları dahilinde sismik önlemler alınmalıdır. BU SESSIZLIK TEHLIKELI BIR SISTEM ARIZASIDIR Yangın danışmanlarının sismik koruma konusuna yeterince yer vermemesi, yalnızca bireysel bilgi eksikliğiyle açıklanamaz. Bu durum, aynı zamanda: • Projelendirme alışkanlıklarının durağanlığı, • Disiplinler arası yetki paylaşımının belirsizliği, • Mevzuat denetimlerinin yetersizliği, ve maliyet odaklı sektör kültürünün doğrudan bir sonucudur. Oysa yangın sistemlerinin deprem anında çalışmaması, yalnızca teknik bir eksiklik değil; hayat kurtarma zincirinin kopması anlamına gelir. Sismik koruma yapılmadığında: • Sprinkler hatları yerinden kopar veya kırılır, • Yangın pompaları devre dışı kalır, • Elektrik ile çalışan yangın algılama, alarm ve duman tahliye sistemleri çalışamaz, • Ve bina içinde tahliye neredeyse imkânsız hâle gelir. Deprem anında yangınla mücadele sisteminin çökmesi, ikinci bir felaketin önünü açar. Bu nedenle sismik koruma, yalnızca bir mühendislik detayı değil; can güvenliğiyle doğrudan ilişkili bir zorunluluktur. 7. NE YAPILMALI? Mevcut tabloyu değiştirmek için yalnızca teknik değil, aynı zamanda kurumsal ve kültürel dönüşüm gereklidir. Aşağıda bu dönüşüm için atılması gereken temel adımlar özetlenmiştir: • Yangın danışmanları, projelerini yalnızca “yangın riski” temelinde değil; “afet sonrası çalışabilirlik” ilkesiyle tasarlamalıdır. Bu da deprem etkisi altındaki sistem dayanımını merkeze almayı zorunlu kılar. • Sismik koruma, yangın sistemlerinin tamamlayıcı bir bileşeni olarak kabul edilmeli ve bu anlayış, tüm disiplinler arası projelerde net görev paylaşımıyla hayata geçirilmelidir. • Denetim mekanizmaları, yangın tesisatlarında sismik MAKALE

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=