5 YANGIN VE GÜVENLİK • MAYIS - HAZİRAN / 2025 HABERLER FORM DUMAN TAHLIYE KAPAKLARI, MOLA İSTANBUL'DA DOĞAL HAVALANDIRMAYA KATKI SAĞLIYOR Tatil köyü konseptiyle tasarlanan Mola İstanbul projesinde, Form Endüstri Tesisleri’nin yerli üretimi olan duman tahliye çözümleri tercih edildi. Lunapark çatısında konumlandırılan Form Yerli Duman Tahliye Kapakları hem yangın güvenliği hem de doğal havalandırma açısından etkin bir çözüm sundu. Silivri’de bulunan Mola İstanbul, Form Endüstri Tesisleri’nin yangın güvenliği ve doğal havalandırma konularındaki uzmanlığını yansıtan yenilikçi çözümleriyle projelendi. Projede kullanılan Form Yerli Duman Tahliye Kapakları, yapının kullanım amacına uygun olarak seçildi ve özellikle yoğun ziyaretçi sirkülasyonunun olduğu açık alanlarda güvenli hava tahliyesini sağlayacak şekilde tasarlandı. Günlük havalandırma ihtiyacına da cevap veren bu sistem, mekanın doğal konfor koşullarını destekliyor. Projede tercih edilen Form Yerli Duman Tahliye Kapakları, yüksek aerodinamik açıklık değeri, 10.000 aç-kapa testinden geçmiş yapısı ve çeşitli çatı eğimlerine uyumlu tasarımı ile dikkat çekiyor. Geniş açıklık seçenekleriyle yangın anında hızlı tahliye imkânı sunan bu sistem, bakım gerektirmeyen yapısıyla da uzun ömürlü kullanım sağlıyor. Elektrostatik toz boyalı alüminyum profillerle üretilen Form Duman Tahliye Kapakları, EPDM contalarla birleşerek yapının ısı kayıplarını minimuma indiriyor. Farklı çatı tiplerine kolayca entegre edilebilen bu sistem, istenirse düşme önleyici güvenlik ızgaralarıyla da donatılabiliyor. Karanlık kanat seçeneği sayesinde doğal ışık gereksinimine göre farklı çözümler sunuluyor. n mesi gereken, doğal afetlerin aksine alınacak etkili önlemler sayesinde hem olasılığın hem de etkisinin büyük ölçüde azaltılabilir olmasıdır. Doğru malzeme seçimi, genel ve proses kaynaklı risklerin farkında olunması, düzenli bakım, otomatik söndürme sistemleri ve etkili bir yangın algılama altyapısı sayesinde, olası bir yangının hem çıkışı hem de yayılması engellenebilir. Bu noktada risk yönetimi sadece sigortalanabilirlik açısından değil, insan hayatı ve işletmelerin iş sürekliliği açısından da kritik bir rol üstlenir. Günümüzde risk, belirsizlikle başa çıkmanın ve doğru kararlarla olası zararları en aza indirmenin bir yoludur. Artık yalnızca kayıplardan kaçınmak için değil, aynı zamanda güvenli ve sürdürülebilir sistemler kurmak için de yönetilmesi gereken bir kavram olarak ele alınıyor. Bu nedenle yangın riskine karşı alınacak her önlem, yalnızca bir güvenlik yatırımı değil, aynı zamanda uzun vadeli bir sürdürülebilirlik stratejisinin önemli bir parçasıdır” şeklinde konuştu. Gerçekleştirilen panelde söz olan Türkiye İMSAD Yapısal Yangın Güvenliği Çalışma Grubu Başkanı İlker İbik, şunları dile getirdi: “Yangın güvenliği, yalnızca yapı ruhsatı sürecine sıkışmış bir teknik zorunluluk değil, tasarımdan inşaata, işletmeden denetime kadar tüm aşamalarda sürdürülebilir şekilde ele alınması gereken hayati bir konudur. Özellikle yüksek yapılar ve yoğun kullanıcı yüküne sahip binalar söz konusu olduğunda, yalnızca mevzuatla tanımlı minimum şartları yerine getirmek yeterli değildir. Bu yapılarda risk, yönetmeliklerin ötesinde mühendislik bakışıyla değerlendirilmelidir. Performans temelli yangın güvenliği anlayışı, tasarımcının risk değerlendirmesi yaparak yapıya özel stratejiler geliştirmesini sağlar. Bu yaklaşım hem daha yüksek güvenlik seviyesi sunar hem de maliyetlerin daha verimli kullanılmasına imkân tanır. Ancak bu dönüşümün sürdürülebilir olması için tasarımcıdan uygulayıcıya, kamu otoritelerinden sigorta şirketlerine kadar sektörün tüm paydaşları sorumluluğunu bilmeli ve sürecin aktif bir parçası olmalıdır.” n
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=