Yangın ve Güvenlik Dergisi 232. Sayı (Temmuz-Ağustos 2022)
19 YANGIN ve GÜVENLİK • Temmuz-Ağustos / 2022 ANMA ileri gelenleriyle birlikte Yangından Korunma Derneği’ni de hocamız kurdu. O tarihten itibaren vakfımız ve derneğimiz birlikte çalışarak Türkiye yangın güvenliği konusuna liderlik etti ve liderlik etmeye devam ediyor.” TTMD Sarven Çilingiroğlu Abdurrahman Kılıç ile dost- luğunun 1985 yılına dayandığını ifade eden Sarven Çilingiroğlu, “O dönemde İTÜ’de yüksek lisans öğren- cisiydim. Kendisinden güneş ener- jisi sistemleri dersini almıştım. Daha sonra yüksek lisans tezimi Prof. Dr. Aksen Öztür ile hazırlamıştım. Aksen Hoca aynı zamanda Abdurrahman Hocanın da termodinamik hocasıydı. Bu vesile ile kürsüde sohbet toplan- tılarımız başlamıştı. Bu toplantılara o dönem Makine Fakültesi Dekanı olan Yaşar Özemir, Abdurrahman Kılıç, İhsan Gülferi ve bazen de can dostum Kazım Beceren katılırdı. Bu 36 yıllık dostluğumuzda çok anıları- mız birikmişti. 1986 yılında yüksek lisans tezimi hazırlarken İBB’nin üniversiteden İstanbul’un yangın- dan korunmasına yönelik araştırma yapmasını istemesi, hocanın yangınla ilgili yolculuğuna başlamasına neden olmuştu. Mimarlık fakültesiyle birlikte İstanbul’un risk haritası oluşturuldu. Risk haritalarına göre itfaiye ulaşım hesapları yapılarak gerekli istasyon- lar haritalarda belirlendi. Hocamla birlikte Türkiye’nin yangınla müca- dele şekli bilimsel bir boyut kazandı” ifadelerin kullandı. Sevil Kılıç 1982 yılında Maçka Fakültesi’nde bir mimarlık öğrencisi olduğunu, eşi Abdurrahman Kılıç’ın ise aynı bölümde hoca olduğunu ifade eden Kılıç, “O yıllarda mutlaka karşılamı- şızdır diye konuşurduk ama bir biri- mizi hiç fark edememiştik. Sonra ara- dan 20 yıl geçti, 2003 yılında ilk kez karşılaştık. Kader bizi yirmi yıl sonra karşılatırdı ve geçen yıla kadar bu birliktelik hiç bitmedi. Onu her gün özlüyorum ve her gün özleyeceğim ve bu hiç bitmeyecek. Aslında bu bir veda konuşması da değil. Hayatıma geldiği ve bana sonsuza dek yaşayacak güzel anılar bıraktığı için ona teşekkür ediyorum. Onun hayatında en yakın dostu Fındık’tı. Fındık’tan sonda Fit- nat geldi hayatına. Fitnat da onun hep yanına ve yöresinde yer aldı. Diğer bütün köpekler onu çok severdi ve koşarak yanına gelirdi, onda yer alan sevgiyi hissediyorlardı sanırım. Köyü- müz Çatalca’da yer alıyordu ve onun en sevdiği yerlerden biriydi. Fidanlar dikti, çiçekler yetiştirdi, üzüm bağları kurdu, bunların hepsini sevgi ile yaptı. Emeğin, dostluğun ve vefanın ne demek olduğunu çok iyi bilirdi eşim. O çok iyi bir babaydı bunu en çok kızım bilir. O seven anlayan, dinleyen, paylaşan bir babaydı. Ayrıca torun- larıyla da arası çok iyiydi. Gezmeyi çok severdi birlikte birçok yer gezdik. Pandemi gelince hayatımızı altüst etti. Bizim aramızdan ayrılmasına da pan- demi sebep oldu. O korkuyla kontrol- lerine gidemedik, geç kaldık. Birlikte çok güldük, ağladık, dinledik, anılar biriktirdik. Yaz geçti, kış geçti bahçe- mizde hep çiçeklerimiz oldu. Şiirler müzik hep hayatımızdaydı. Manolya ağacını bir başka seviyordu, ona hep
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=