Yangın ve Güvenlik Dergisi 210. Sayı (Ekim 2019)

40 Yangın ve Güvenlik / Ekim 2019 yanginguvenlik.com.tr için bu bölümlerin açılması ve geliştiril- mesi desteklenmelidir elbette. Üniversiteler bir bölüm kurmaya karar verdiğinde, bu bölüm için gerekli tüm eğitim materyali, eğitim alanları, eğitim kadrosu gibi konuları planlar ve bu şekilde işe koyulur. Ancak Sivil Savunma ve İtfaiyecilik Programları için gelinen noktada, yukarıda bahsettiği- miz eğitim materyali, eğitim alanları ve eğitim personeli istihdamı sağlanma- dan, bölümlerin kurulduğu, eğitim için ya dışarıdan eğitmen talep edildiği ya da okul bünyesinde çalışan farklı bölüm hocalarının bu programlara kaydırıldığı görülüyor. Yeni açılan kadrolara da mes- leki yeterliliği ve eğitim formasyonu olan liyakatli kişilerin alınması bir zorunluluk olarak birinci kıstas olmalı. Okullarda mesleki her türlü tekniğin uygulana- bilirliğini sağlayan eğitim alanlarının, laboratuvarların ve gerekli ekipmanın bulunması mesleğe kalifiye personel sağlamada birer zorunluluk. Bu çerçe- vede üniversitelerin günümüz itfaiye teşkilatlarının çalışma sistemlerini öğre- ten ve çalıştıran eğitim tesis ve labora- tuvarlarını acilen yatırım politikalarına dahil etmeli. Diğer taraftan, Sivil Savunma ve İtfaiyecilik bölümünü bitirecek kişilerin ülkemizde çalışacakları kurumların aynı kanun ve yönetmeliklere bağlı faaliyet yürüttükleri dikkate alındığında, bu kurumlarda çalışacak kişilerin eğitim süreçlerinin aynı olması da bir zorun- luluk. Okutulan derslerin hocaya göre açılması değil meslek standartlarını karşılaması dikkate alınarak açılması elzemdir. Sivil Savunma ve İtfaiyecilik bölümlerinde okutulacak derslerin müf- redat birliğinin sağlanması için mevcut bölümlerin bir araya gelerek çalışması gerekiyor. Günümüz itfaiye teşkilatlarının, ağırlıklı olarak müdahale birimleri üze- rine kurgulandığı görülmekle beraber, binaların yangından korunması hakkın- daki yönetmeliğin gereği olan binaların yangından korunması çalışmalarının da özellikle büyükşehir itfaiye teşkilatla- rında yoğun bir şekilde yürütüldüğü biliniyor. Sivil Savunma ve itfaiyecilik bölümlerinde okutulan meslek dersle- rinin özellikle şehir itfaiyelerinden destek alınarak yürütülmesi yangınla mücade- lenin söndürme ayağını tamamlasa da yangının önlenmesi aşaması yeterince irdeleniyor. Bu eksikliğin giderilmesi meslek yüksekokullarında yangınla mücadelede liyakat sahibi tecrübeli personel istihdam ederek çözülebilir. Sivil Savunma ve İtfaiyecilik anla- mında irdelenmesi gereken bir diğer konu ise yukarıda da değindiğimiz gibi, itfaiyecilik mesleği yangınla mücadele ile başlamış olsa da bugün gelinen nok- tada, yangınla mücadelenin yanında, acil durum hizmetleri olarak genelleyebile- ceğimiz tüm hizmetler, ülkemizde ve dünyada İtfaiyecilik mesleğinin çalışma alanına giriyor. Bugün itfaiyecilik mesleğinin çalışma alanlarını kısaca şöyle sıralayabiliriz; • Yangınlar (konut, sanayi, araç, orman yangınları), • Trafik kazaları, • Sel, deprem, fırtına, heyelan, çığ gibi arama-kurtarma çalışmaları, • Su altı-üstü arama-kurtarma faaliyetleri, • Her türlü kaza, patlama, çökme, mahsur kalma ve kayıp vakaları, • Nükleer, biyolojik kimyasal (NBC) maddelerle ilgili kaza, sızıntı ve kirlenmenin bertaraf edilmesi gibi müdahale hizmetleri. Çalışma yelpazesi bu kadar geniş- lemiş bir teşkilatın her bir çalışanının teknik donanım, bilgi ve becerileri konu- sunda yeterli ve gelişen ekipman ve tek- niklerle sürekli güncellenen bir skalada tutulması gerekiyor. Dolayısıyla itfaiye teşkilatlarına ilk kez atanacak personel alımının kriter- leri acilen gözden geçirilmeli. Alınacak personelin “Sivil Savunma ve İtfaiyecilik Bölümü” mezunu olması ön koşul olmalı. Yapılacak sınavda ise yukarıda sıraladı- ğımız görevlere yönelik yeterlilik ölçüt olarak kullanılmalı. Sonuç olarak ülkemiz, deprem, sel, çığ, heyelan, yangın, trafik, tehlikeli madde üretimi depolanması ve taşıma- cılığı başta olmak üzere birçok konuda potansiyel risk barındırıyor. Bu risklerin doğru yönetilmesi ve oluşan afetin kısa sürede bertaraf edilebilmesi etkin ve uzman kadrolarla donatılmış kurumların varlığı ile mümkün olacak. Q GÖRÜŞ