Yangın ve Güvenlik Dergisi 207. Sayı (Mayıs-Haziran 2019)
DOSYA / İş Sağlığı ve Güvenliği Pusulada “Değer Katan Etkenler” dairesinde toplam 8 etkene yer verilmiştir. Bunlardan iki tanesi; “Varlık/ Kullanım ve Emek/İş Gücü” başlıklarının alt dalları incelendiğinde doğrudan veya dolaylı olarak iş sağlığı ve güvenliği konuları ile ilgilidir. Bu dallarda yapılacak düzenlemeler iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önüne geçilmesine sağlayacaktır. Özellikle iş kazalarının büyük kısmının bakım onarım ekipleri tarafından yaşandığı hatırlanırsa, Öngörücü Bakım, Uzaktan İzleme ve Kontrol, Bakım Onarım için Artırılmış Gerçeklik ve İnsan Robot İşbirliği konuları ayrıca önem kazanmaktadır. 2.ENDÜSTRI 4.0 VE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLIĞINE ETKILERI Endüstri 4.0 kavramının hayatımıza girmesi ile birlikte verilere erişilebilirlik kolaylaşmış, verilerin transfer hızında inanılmaz artışlar meydana gelmiş, bunun sonucunda da insan-makine etkileşimi hiç şüphesiz ki “4. Endüstri Dev- rimi” olarak da adlandırılan yepyeni bir çağa girmiştir. Bu durum endüstride hızlı ve akılcı kararların alınmasına sebep olmuş dolayısı ile de üretim maliyetleri ve gider maliyetlerini düşürüp, verimliliği artırmıştır. Başka bir deyişle, fabrikaların daha da akıllı olmasına neden olmuştur. (Baur & Wee, 2015). Endüstri 4.0 ile birlikte tesisler giderek akıllanırken, işve- ren ve çalışanların “İş sağlığı ve güvenliği” ne bakış açılarında da değişmeler yaşanacaktır. Endüstri 4.0 gelişim süreçleri ve dijital pusulası (Şekil 1) incelendiğinde bu yeni süreçte her ne kadar karmaşık düzeneklerin çoğalması sonucu güvenlik yönünden yeni risklerin ortaya çıkabileceği düşünülse de Endüstri 4.0 ile birlikte insan kaynaklı hataların ciddi şekilde azalacağı, eğitim süreçlerinin basit ve daha etkin hale geti- rilebileceği, çalışanların karşılaştıkları fiziksel, ergonomik, kimyasal, biyolojik ve psikososyal risk etmenleri ortadan kalkacağı veya en az seviyeye indirilebileceği ön görülmek- tedir. İş güvenliği profesyonellerinin çalışma hayatlarında karşılaştıkları zorlukların büyük kısmının kolaylaştığı kısacası şu anki çalışma hayatında hayal olarak görülebilecek lakin çok kısa sürede sorunların birçoğunun teknolojik iyileştirmelerle kabul edilebilir seviyelere indiği bir süreci görülebilecektir. Endüstri 4.0’ın ortaya çıkışının dolaylı nedenlerinden bir tanesi de sanayideki geleneksel üretim ve çalışma tek- niklerinin çalışanların sağlığı üzerindeki olumsuz etkileridir. Çalışanların sağlıklarında, alınmayan güvenlik önemleri, insan kaynaklı hatalar ve insanoğlunun çalışma temposuna ayak uyduramaması sonucunda ciddi şekilde bozulmalar meydana geldiği çok açıktır. Sadece ülkemizde değil gelişmiş ülkelerde dahi meslek hastalıkları ve iş kazaları nedeni ile işverenler ciddi tazminatlar ödemek zorunda kalmaktadır. Örneğin; İngiltere’de geçen yıl 25,9 Milyon iş günü kaybı yaşanmış olup, bu durum İngiltere ekonomisine 9,3 milyar sterline mal olmuştur. Ayrıca bu iş günü kayıpları sonucunda yedi günden fazla iş günü kaybı yaşayan bir çalışanın ortalama olarak bir işverene maliyeti 8 000 Sterlindir (HSE, 2017). Bir başka araştırma raporunda ise, İngiltere’de küçük ve orta ölçekli firmaların (KOBİ) iş sağlığı ve güvenliği kuralarına uyumluluklarını sağlamak için yılda ortalama 40,000 sterlin para harcadığı öngörülmekte olup, aynı ölçekteki firmaların iş sağlığı ve güvenliği kurallarında yaptıkları ihlallerden dolayı yılda 115,000 sterlin ceza ödedikleri görülmüştür (Richards, 2017). İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili Avrupa Çerçeve Direktifi (Direktif 89/391 AET), işverenlerin, işlerin daha güvenli ve sağlıklı hale getirilmesi için gerekli önleyici tedbirleri alma- larını zorunlu kılmakta ve genel yönetim süreçlerinin bir parçası olarak yeni güvenlik ve sağlık yönetimi biçimlerinin önemini vurgulamaktadır. Bu durumdan dolayı, güvenlik suistimalerinden ya da düzenleyici gerekliliklerin basit bir şekilde ihmalinden kaynaklanan ağır para cezaları ve itibar hasarları konusunda artan farkındalıktan dolayı birçok şirket, yıllar boyunca çalışanlarının çeşitli risklere maruz kalma seviyelerini yakından izlemiş ve kayıt altına almaya devam etmektedir. Tüm bu paylaştığımız araştırma sonuçları ve bilgiler doğ- rultusunda açıkça görülmektedir ki, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili karşılaşılan zorlukların aşılabilmesi, giderlerin azaltılması için yeni teknolojik gereksinimlerine ihtiyaç vardır. Dolayısı ile Endüstri 4.0’ın çalışma hayatına getireceği yenilikçi tek- nolojilerin iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarında etkin bir şekilde kullanılması oldukça önemlidir. 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunu ile birlikte Reaktif yaklaşımdan Proaktif yaklaşıma geçmeyi hedefleyen ülkemiz için Endüstri 4.0’ın güvenlikle ilgili yaklaşımları dikkatle takip edilmelidir. Güven- lik teknolojileri ile ilgili Ar-Ge çalışmalarının hızlandırılması ve ilgili bakanlıkların üretim süreçlerinin yanı sıra güvenlik ile ilgili yenilikleri de takibe alması ve güvenlik ve sağlıkla ile ilgili üretim yapan firmaların yenilikçi ürünlere yönelmesi için yatırım teşvikleri vermesi gerekmektedir. Tek tip bir ürünün imal edildiği geleneksel üretim ortam- larında çalışanların güvenliğinin sağlanması kolaydır. Yapıla- cak risk değerlendirmesi sonrasında tespit edilecek risklerle ilgili gerçekleştirilecek iyileştirme çalışmaları ve gerekli yet- kinliğe sahip çalışan sayesinde güvenli çalışma ortamları oluşturulabilecektir. Doğru prosedürler hazırlanıp, uygu- lanıldığı sürece tehlikeler en aza indirilecek ve çalışanların güvenliği için var olan riskler ortadan kaldırılacaktır. Bununla birlikte, Endüstri 4.0 prensipleri altında faaliyet gösteren bir tesis potansiyel olarak çok farklı ve daha karmaşık zorluklar 22 Yangın ve Güvenlik / Mayıs - Haziran 2019 yanginguvenlik.com.tr
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=