Yangın ve Güvenlik Dergisi 198. Sayı (Nisan 2018)

50 Yangın ve Güvenlik / Nisan 2018 yanginguvenlik.com.tr YANGIN / MAKALE bölümünde, “Sel baskın riski olan yerlerde güç kaynağı ve enerji sağlayıcı araçlar yer seviyesi altına konumlandırılma- malı, zorunluluk durumunda ise su kesici sistemler (iyi drenaj, geçirimsiz kapı ve paneller, kuru hendek veya suyolları açıl- ması vb.) kullanılmalı” demektedir. Yine doğal afet olarak karşımıza çıkan yangın tehlike- si için ise tüm sertifika sistemlerinde yangın engelleyici ve/ veya söndürme sistemlerinde kullanılan malzemelerin doğa- ya uyumlu malzemeler olmasına dikkat edilmiş ve genelde zehirli gaz çıkarmayan sistem kullanımına özendirici yap- tırımlar getirilmiştir. Örneğin LEED’in “Enerji ve Atmosfer” bölümünde, “Yangın söndürme sistemlerinde söndürücü gaz olarak HCFC (hidrokloroflorokarbon) ve halon gazı kullanıl- mamalıdır” denilmektedir. Aynı şekilde “İç Mekan Çevre ve Hava Kalitesi” bölümünde, “Yangın durdurucu mastiklerde VOC (Uçucu Organik Bileşen) değerlerinin düşük olmasına dikkat edilmelidir” yaptırımı vardır. İngiliz Sertifika sistemi BREAM’de “Bitirme ve dolgu malzemelerinin VOC değerleri- nin düşük olmasına dikkat edilmelidir” yaptırımı vardır. Japon sertifika sistemi CASBEE, “LR2 Resources & Materials” bölü- münde, yangın geciktirici ve söndürücülerde CFCs ve Halon kullanımını istememektedir. Yukarıda verilen örneklerden de anlaşıldığı gibi mevcut sertifika sistemlerinde afetlere karşı hazırlık ve yangın güven- liği bölümleri çok fazla detaylandırılmamış, ülkede mevcut yasa ve yönetmeliklere uyulduğu takdirde binanın güvenli olacağı varsayılmıştır. Bu durum deprem ve su baskını için geçerli olabilir. Yeşil Binalar için önerilen sistemler bu konu- larda güvenli tarafta kalınmasını sağlamaktadırlar. Ancak söz konusu yangın güvenliği olduğunda Yeşil Bi- nalarda, özellikle müdahale ve yayılmada etkili olan bina çatı ve cephelerinde, mevcut yasa ve yönetmeliklerin öngörmedi- ği bazı ek tehlikeler ortaya çıkabilmektedir. Herhangi bir bina yangın geçirdiğinde, yangın anında oluşan karbon emisyonu ve binanın tekrar inşasında harca- nan enerji ve artan karbon ayak izi öngörülen ve izin verilen değerlerin çok üzerine çıkabilmektedir. Bununla birlikte Yeşil Bina sertifikaları için yangının çevreye yaptığı zararlı etki ile yangından korunma amaçlı yapılan tüm ek işlemlerin çevreye yaptığı etki detaylı olarak araştırılmalı ve yangına karşı alına- cak yanlış önlemlerin bazı durumlarda çevreye yangından daha fazla zarar verebileceği düşünülmelidir. 3. YEŞİL BİNALARDA OLASI EK YANGIN RİSKLERİ Sürdürülebilirlik kriterlerine uyum için yapılan bazı ek iş- lerde üretim aşamasında ve kullanımında bina yangın riskini artıracak birçok faktör bulunmaktadır. Yeşil Binalarda yangın riskini çoğaltan nedenleri anlamak ve bu riskin giderilmesi için atılacak en büyük adımdır. Ancak dünya genelinde bu amaçla yapılmış olan araştırmalar henüz çok azdır. Şekil 2’den görülebildiği gibi normal bir yangın tehlikesi- nin yarattığı ek karbon salım oranı, binanın tüm yaşam döne- minde saldığı karbon ayak izinin yaklaşık yüzde 20’si kadardır. Bu nedenle yangın tehlikesine karşı alınan tüm ek önlemlerin de karbon miktarını bu orandan daha az etkilemesi gerekir. Yangın sistemlerinde kullanılan malzeme ve imalat sü- reci de devreye girdiğinde bu oranı yakalamak oldukça zor olmaktadır. Bu nedenle bina yangın riskini azaltıp, alınması gereken aktif önlemleri buna göre sınırlandırmak gerekmektedir. Oysa sürdürülebilirlik kriterleri içerisinde yangın riskini artırabile- cek birçok değişken bulunmaktadır. Aradaki dengeyi kurabil- mek çok önemlidir. Şekil 2. Yangın riskinin yaşam dönemi karbon emisyonuna yaptığı katkı [6]

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=