Yangın ve Güvenlik Dergisi 178. Sayı (Ekim 2015)

YANGIN ve GÜVENL ø K SAYI 178 TULUMBACI 10 Kad × köy, Fenerbahçe, Bak × rköy ve Ye ü ilköy taraflar × n × n grup s × ras × nda seyri çok ho ü tu. ú stanbul ve Üsküdar taraflar × n × n tepelere do ù ru ilerlemi ü olan cami minarelerinin kandillerin ve mahyalar × n × ü × klar × , denizde vapur ve gemilerin fenerlerinin × ü × klar × ile gökte y × ld × zlar × n × ü × klar × birbirine kar × ü t × ù × görülürdü. O zamanlar, birçoklar × bu kule iftar × na ka- t × lmay × arzu ettiklerinden, pek çok ki ü ilerle alemler yap × l × rd × . Kararla ü t × r × lan ak ü am için, lâz × m gelenlere haber verilirdi. Sadrazam Ali Pa ü a, Keçecizade Fuat Pa ü a, M × s × rl × Kâmil Pa ü a ve Faz × l Mustafa Pa ü alar gibi büyükler ça ù × r × l × r ve ü ayet gelmezlerse, hisselerine dü ü en yemekleri gönderme- leri bildirilirdi. Gerçi bu zatlardan hiçbiri davete gelmezler, fakat yemekleri de gönderirlerdi. Kararla ü t × r × lan günün ak ü am × , Beyaz × t Camiinde toplanm × ü olanlar, yava ü yava ü kuleye ç × kmakta ve bir taraftan da ayvazlar yemek kaplar × n × ç × karmakta bulunurlard × . Oruç haliyle ç × kmak gerçi zahmetlice olurdu. Fakat ç × kt × ktan sonra da, etraf × n güzelli ù i, çekilen zahmeti unuttururdu. O tarihlerde ya ü × doksan × bulan fakat vücudu dinç, sa ù l × ù × yerinde bir Memi ü Efendi varm × ü . Enderun’dan ho ü sohbet birisi olan bu ki ü i y × ld × z burçlar × na ve mavi gözlülerin nazar × na çok inan × rm × ü . Her sene kule iftar × na ç × k × ld × kça, Memi ü Efen- dinin de birlikte bulunmas × n × , herkes arzu etti ù inden, rica ve × srar ederler, mutlaka ç × karmaya kand × r × rlarm × ü . Bir sene mavi gözlü oldu ù u için, Memi ü Efendinin hiç sevmedi ù i Tersane Tulumbac × ba ü × s × Kay- makam Ra ü it Beyi de ça ù × rm × ü lar. Ra ü it Bey gelip de “Vay Memi ü , bu sene de mi ç × kt × n” demesi üzerine, zavall × adam nazar de ù er diye çok telâ ü lanm × ü , “Hay × r, ken- dim ç × kmad × m. Kule a ù alar × beni ekmek zembili ile yukar × ya çektiler” demi ü ve bir taraftan da bir ü eyler okuyup üflemeye ba ü lam × ü . Soranlara böyle söylemelerini s × k × s × k × tembih etmi ü ve o seneden sonra da korkusundan bir daha kule iftar × dave- tine gelmemi ü . Bir E ü ek Kuleye Nas × l Ç × kar × l × r Adam × n biri, “E ù er ü u i ü im olursa, bir e ü e ù i s × rt × mda Beyaz × t Kulesi’ne ç × karaca ù × m” diye dilek dilemi ü . Günler sonra dile ù i olmu ü ve yan × na e ü e ù ini alarak Beyaz × t Kulesi’ne gitmi ü , kuleye bir bakm × ü ve “Ya Rab, hiç bu e ü e ù i s × rt × mda bu kuleye ç × karmam mümkün mü, ba ü ka dilek bulamad × m da bunu mu buldum” diye dü ü ünürken, yan × na ya ü l × biri sokulmu ü , “Hay × r ola...” diye söze girmi ü . Bunun üze- rine adamca ù × z hemen derdini açm × ü : “Efendi hazretleri, benim ü öyle bir dile ù im vard × . E ù er olursa bir e ü e ù i s × rt × ma al × p Beyaz × t Kulesi’ne ç × karacakt × m. úü im oldu, e ü ekle Beyaz × t Kulesi’ne geldim, fakat e ü e ù i gördü ù ünüz gibi kuleye ç × karmam mümkün de ù il. Vebalinden korkuyorum, beni yükümlülükten kurtar × r m × s × n × z, ne yapmal × y × m?” demi ü . Akl × ba ü × nda ya ü l × adam, bir süre dü ü ün- dükten sonra sormaya ba ü lam × ü : • Evlât, sen hayatta hiç sigara içtin mi? • Hiç içmedim. • Kumar oynad × n m × ? • Asla efendim. • Hiç içki içtin mi? • Hay × r, içki a ù z × ma koymam. • Peki, kad × na falan... • Tövbe, hayatta helâlimden ba ü kas × n × gözüm görmez... • Gezdin, e ù lendin mi? • Hiç vaktim olmad × Bu sorulardan ve yan × tlardan sonra ya ü l × adam ü u öneride bulunmu ü , “Aman ev- lât, Beyaz × t Kulesi’ne e ü e ù i ç × karmaya ne gerek, sen ç × k yeter..” Eskiden ú stanbul’da yüksek binalar yokken, halk aras × nda birçok ü ehrin Beyaz × t Kule- si’nden görülebilece ù ine inan × l × rd × . Ya ü l × bir itfaiyeci anlatm × ü t × . Kumkap × ’da oturan Miralay Ali Bey’in emir erine arkada ü lar × ku- leye ç × karsan Kulenin tepesinden memle- keti Ayd × n’ × görebilece ù ini söylemi ü ler. Saf asker inanm × ü , kuleye ç × k × p dört dönmü ü , uzaklar × görmek isterken kuleden dü ü mü ü . Kulede görev yapmak kolay de ù ildi. ú ki ki ü i yirmi dört saat boyunca kulede dö- nüp dururken depremlerin oldu ù u, büyük f × rt × nalar × n oldu ù u zamanlar olmu ü tur. Deprem s × ras × nda kule y × k × lacak gibi his- sedilirmi ü . Kulede bulundu ù um ya ù murlu bir günde kuvvetli bir rüzgâr vard × . Gök gürlemesi ve ya ù murun sesi ürkütücüydü. Ya ù murun ve f × rt × nan × n sesine gök gürle- mesi kar × ü × nca korku filmlerini and × r × yordu. ú nsan × n içini ürperten ve tüylerini diken diken eden bu durumu görünce kulede görev yapman × n zorlu ù unu fark ettim. Çok korttum ama korktu ù umu fark ettir- meye çal × ü t × m. Kaynaklar [1] û ehsuvaro ù lu, Haluk; “As × rlar Boyunca ú stanbul, Saraylar × , Camileri, Abide- leri, Çe ü meleri”; s.124, Cumhuriyet Gazetesi Yay × n × , ú stanbul, 1954. [2] Batur, Afife; “Beyaz × t Yang × n Kulesi”, Dünden Bugüne ú stanbul Ansiklope- disi, Cilt 2, s.190; Tarih Vakf × , 1994. [3] Moltke, Helmuth;“TürkiyeMektuplar × ”, Çev. Hayrullah Örs, s.29, Remzi Kita- bevi. ú stanbul, 1969. [4] Ertu ù rul, Özkan; “Beyaz × t Yang × n Kulesi”, Türkiye Diyanet Vakf × ú slam Ansiklopedisi, Cilt 6, s.55, ú stanbul, 2010. [5] Bal × khane Naz × r × Ali R × za Bey; “Bir Za- manlar ú stanbul”, Haz × rlayan: Niyazi Ahmet Bano ù lu, 1001 Temel Eser, s.176, Tercüman, ú stanbul, 1970. [6] Milliyet Gazetesi, 29.04.1993, Sayfa 4, 1993.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=