Yangın ve Güvenlik Dergisi 163. Sayı (Kasım-Aralık 2013)
YANGIN ve GÜVENLİK SAYI 163 40 GÜNCEL farkı kapatmak için ‘ne yapabiliriz?’ bunu planlamak ve bu noktada paydaşları bir araya getirip bir çözüm önerisinde bulunmak gerekir. Kimdir bu paydaşlar? Bu paydaşlar, TÜYAK gibi bu konuya ciddi olarak eğilmiş, toplumsal sorumluluk ve yükümlülük üstlenmiş kuruluşlardır. Bunlar belediyelerdir, hükümetlerdir. Bunların hepsini bir araya getirmek adına, çok ciddi adımlar attığı için TÜYAK’a bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Paydaşları bir araya getirdikten sonra; ‘Hedef için ne yapılabilir, nasıl yapılabilir?’ konusunda somut önerilerle, adımları gerçeğe dö - nüştürüp hayatımızın bir parçası haline getirmek gerekiyor. Biz bunun için ne yaptık? Bu konu genelde profesyonel bir anket isteyen bir konu. Herkesin görüşü farklı olabilir. Ama bu; gerçek ve ülkenin pek çok ilinin görüşünü yansıtabilecek deneklerle teker teker profesyonel bir şe - kilde yapılabilir. Bu konu için TNS firmasını kullandık. Bu araştırmanın bütün toplumu temsil etme durumunda, farklılık oranı yüz - de 2,51. Oldukça hassas bir araştırma. Bu saha çalışmasında 85 kişi görev aldı ve 18 yaşından büyük tüm 7 coğrafi bölgeyi içeren araştırma sırasında bin 500’den fazla seçilmiş denek üzerinde araştırma yapıldı. Yaptığımız araştırmada, konunun ana hatlarını bize verecek sorulara yö - neldik. Bu sorulardan bir tanesi ne kadar eğitimli olunduğu ile ilgili. Eğitimi nasıl ölçersiniz? Yangın tatbikatları ile ölçersiniz, yangın eğitimleri ile ölçersiniz. Çok çarpıcı bir sonuçla karşılaştık. İnsanımızın yüzde 93’ü son 5 yıldır bir yangın tatbikatına katılmamış ve pek çoğunun yangın tat - bikatından haberi bile yok. Eğitim düze - yimiz bu kadar endişe verecek durumda. Buna bakarsak diyoruz ki, bir sürü büyük gökdelenimiz var, yeni binalar yapılıyor, bunların hepsinde bir yangın olsa, insanlar ne yapacaklarını bilmiyorlar. Diyoruz ki, yangın alarmı duydunuz ne yaparsınız? Büyük çoğunluk ‘Hemen binayı terk ederim’ diyor. Çok güzel. Hemen bi - nayı terk etmek çok olumlu bir reaksiyon. Ancak bir önceki soruyla düşünürseniz, bi - nayı hemen terk edecek ama binayı ne - reden terk edeceğini bilmiyor. Yani belirli konularda içgüdüsel bir olay var. ‘Alarmı duydum binayı terk ederim’ diyorlar. ‘Nasıl terk edersin binayı?’ diye sorulduğunda; ‘Geldiğim yoldan terk ederim’ cevabını veriyorlar. Oldu mu şimdi bu? Geldiğin yol olan o merdiven boşluğu belki gaz dolu. Dolayısıyla burada olumlu gibi görünen şey, bütün bileşenleri bir araya getirdiğiniz - de bizi yeni baştan endişeye sevk etmesi gereken bir konu. Yangın tatbikatına, sadece tatbikat olarak bakmayalım. Ülke olarak yangın eğitimine verdiğimiz önem oldukça düşük düzeyde. Katılım - cıların büyük bir çoğunluğunun yangın olayında binayı nereden terk edeceklerini bile bilmeyecek kadar bilinç düzeyi düşük. Binayı terk etmek yerine, ‘öteki insanları izlerim mantığı’, toplum psikolojisidir. Tabii ki öteki insanları izleyeceksiniz, ama eğer ne yapacağınızı bilirseniz öteki insanları izlemek gibi bir içgüdünüz olmaz. Siz bilinçli olarak hareket et - tiğiniz zaman arkanızda başkalarının da sizi takip ettiğini göreceksiniz. O nedenle toplumumuzda ne kadar kişiyi eğitebilirsek bu konuda, o kadar can kaybını önlemiş oluruz. Katılımcıların yüzde 48’inde, bir sesli yönlendirme sistemi olması durumunda çok daha efektif bir şekilde yangından kendilerini bir güvenceye alma rahatlığını hissedecekler. Polat Tower gibi yüksek bir binada yaşa - yanlar temel yangından korunma bilgile - rine sahiptiler ve bu durum kendilerini ve ailelerini koruyan sistemlerin etkili olmasına yardımcı oldu. Otomatik sesli anons ve yönlendirme sistemleri (PA/VA) gibi yeni teknolojiler, bir yangın durumunda net ve kolay anlaşılır sözlü talimatlar vererek, sıradan bir alarm sirenine nazaran, acil tahliye prosedürlerinin çok daha etkili bir şekilde uygulanmasını mümkün kılıyor. Bu gökdelende Honeywell’in yangın algı - ma sistemleri var. Onun dışında güvenlik sistemleri, yani komple binanın bina oto - masyonu yapılmış durumdaydı. 10 yılda kullanılmadı bu sistemler. 10 yıldır kulla - nılmayan bir sistem gerekli mi denilebilir? Belki 30 yıl belki de hiç kullanılmayacaktı. Ama bir kez kullanılması gerekti ve o anda çalıştı. Peki nasıl oluyor bu iş? Çünkü aynı zamanda bir bakım kontratı yaptılar. Ön - celikle eksiklerinizi belirlemelisiniz. Bunların çözümlerini ortaya koymak, onları uygu - lamak, o işin sürdürülebilirliğini sağlamak çok önemli. Koyduğunuz sistemi sürekli takip etmek onun belirli aralıklarla bakımını yapmak, yeni gelişmeler olduğunda onu yeni gelişmiş sistemlere entegre etmek; ve bunların hepsi burada yapıldı. 152 metrelik gökdelende yaklaşık bin 500 kişi vardı. Hiç kimsenin burnu kanamadan Soldan sağa; Ertuğrul Tuncer Honeywell Ülke Müdürü Türkiye ve Türki Cumhuriyetleri Orhan Geniş Honeywell Türkiye ve Orta Asya Başkanı
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=