Yangın ve Güvenlik Dergisi 135. Sayı (Mayıs-Haziran 2010)

1 YANGIN -MAKALE alevler veya çentiklenmiş ya da oyulmuş yalıtım malzemeleri gibi başka durumların araştırmalarda eksik olduğu gözlemlenmiştir. Bu durum özellikle ilgi alanı olmuştur, çünkü 120 V devrelerde elektrik yalıtımının kalınlığı iletkenlik yitimiyle ilgili endişelere dayalı olarak değil de elektrikle ilgili hizmete elverişlilik ile ilgili endişelere dayalı olarak belirlenmektedir. Bu tür voltajlarda çok az miktardaki yalıtım kalınlıkları zaman içerisinde yalıtımın dayanıklılığını sağlayabilmesinin dışında yeterli olacaktır. Bununla birlikte bu hususa ilişkin araştırmalar henüz mevcut değildir. Eskime TÜGK[ 11 ] tarafından yapılan bir araştırma, kazaların% l 3,8'inde elektrik dağıtımından kaynaklanan yangınlara yol açan unsur olarak "eskimeye bağlı olarak bozulmayı" neden olarak tespit etmiştir. Araştırmaların sonucunda elde edilen bu kanılar elektrik bilgisi ve becerisine muhtemelen sahip olan TÜGK saha-büro personeli tarafından yürütülen çalışmaların sonucudur. Ancak bu tür kanılar gerçekçi veya doğru olabilir mi? Aslında bir bireyin hatta çok deneyimli bir elektrik mühendisinin doğru bir şekilde bir yangını bu tür nedenle bağlantılı olduğu kanısıyla sınıflandırabilmesine olanak tanıyacak kılavuz tüzükler bulunmamaktadır. Ayrıntılı bir inceleme, [2]eskiyen elektrik kablolarıyla ilgili araştırmanın neredeyse hiç bulunmadığını göstermiştir. Kısa bir süre önce NFPA Yangından Korunma Araştırma Vakfı "(YKAV) "Konutlardaki Kabloların Eskimesi" konusu üzerinde bir araştırma projesi[12] ve bağlantılı bir başka çalışma olan "Ulusal Elektrik Topraklama Araştırma Projesini" tamamlamıştır. Yapılan bu araştırma önemli bir ilk adımdır ancak YKAV tarafından eskiyen kablolar hakkında derlenen veriler öncelikli olarak daha iyi düzeydeki istatistiki bilgilerdir ve hatalı mekanizmaların tam anlamıyla anlaşılabilmesine olanak tanıyacak fizik ve kimya bilgilerini içermemektedir. Eskiyen kablolama konusu kavramsal olarak bile karışık ve yeterince ayağı yer basan bir husus değildir. Herhangi bir cihazın eskimesi belli bir süre sonra bu cihazın hizmet ömrünün sona ereceği ve değiştiril mediği takdirde işlevselliğinin korunamayacağı veya tehlikeli bir durumun oluşabileceği anlamına gelir. 1 YANGIN ve GÜVENLiK SAYI 135 78 İşte bu yüzden kavram kendi başına bile belli bir süre kullanılan elektrik kablolarının veya cihazlarının değiştirilmesi veya tamir edilmesi gerektiği önermesini içermektedir. Duman alarm teçhizatı üreticileri son yıllarda 1 O yıldan uzun süredir kullanılan duman alarm tertibatlarının değiştirilmesi gerektiğini söylemeye başlamışlardır. Diğer elektrikli cihazlar için ise böyle bir strateji uygulanmamaktadır. Hatta duman alarmları için de 1 O yıllık süre için teknik bir temel oluşturulmamıştır. Kablolara gelince belli bir bitiş süresinin mantıklı olarak tespit edilmesi, belirlenen limit süresi aşı ldığı takdirde de kabloların değiştirilmesinin zorunluluk haline getirilmesi gereklidir. Ancak halen gerekli araştırmalar mevcut olmadığından bu tür bir kararın dayandırabileceği bir temel bulunmamaktadır. Elektrik kablolarıyla ilgili sorunlardan biri olan eskimenin hemen yanı başında sorunun ayrılmaz bir parçası olarak sıcaklık derecelendirme kategorileri yer almaktadır. Her türlü fiziki malzemenin aşıldığı takdirde yıldırım hızıyla bozukluğa yol açacak maksimum sıcaklık seviyeleri vardır. Elektroteknik camia özellikle de IEEE ve UL kurumları yalıtım malzemelerini sınıflandırmada bir yöntem geliştirerek sıcaklık seviyeleri sı nıflarını[l 4, 15, 16, 17, 18] kullanmaya karar vermiştir. Uluslararası alanda ise IEC aynı felsefeyle işleyen farklı standartlar kullanma ktadır. Söz konusu bu sınıflandırmalar çok çeşitlidir ama ortak olanlar arasında 60°C, 75°C, 90°C ve 105°C sayılabilir. Bu şemayla ilgili pek çok sorun bulunsa da en temel sorun belirlenen üst sınır değerlerinin mantıklı olarak incelenmeden belirlenmemiş olmasında yatmaktadır. Çoğu durumda sıcaklık seviyesi s ı nıflarını belirlemek için bir dizi test yapılır (bazen ise sınıflandırma tamamen "deneyime" dayalı olarak belirlenmektedir) ama yapılan testlerin hiçbiri tutuşmayı tespit edememekte veya kullanım içi koşullarına mantıklı olarak temsil edebilecek kapasitedeki koşullar altında yaşanan büyük çaplı elektrik arızlarını belirleyememektedir. Değerlendirmelerde güvenilen bu testlerin bazıları dolaylıdır, örneğin kırılma noktasındaki nihai uzama için yapılan mekanik testler buna en güzel örnektir. O yüzden bu tür testler hiçbir şekilde yangının başlangıcına bağlantılı olabilecek sonuçlara elde etmede kullanılamazlar. Bir yalıtım malzemesinin maruz kalmasına izin verilen azami sıcaklık seviyesinin doğru bir şekilde tespit edilebilmesi hem güvenlik hem de işlevsellik açısından çok büyük önem taşımaktadır. Bu yüzden de IEEE/UL/IEC yöntemlerinin geçerliliğini belirleyen araştırmaların eksik olması büyük bir sorun teşki l etmektedir. Temel şemalar Dakin 19 tarafından 1948 yılında hazırlanan bir makaleye dayanmaktadır. Söz konusu makale 1948 yıl ı için en geçerli araştırmayı teşkil etmiş olsa da son 60 yıl içerisinde pek çok değişiklik yaşanmıştır. Binalardaki kablo tesisatlarında yalıtım malzemesi olarak PVC'nin kullanımı bile 1948 yılından sonra gerçekleşen bir gelişme olmuştur. Araya giren onlarca yıllık süre içerisinde kullanılan bu yöntemlerin ne kadar doğru olduğunu onaylayacak kayda değer tamamlanmış bir çalışma yapılmamıştır. 197 4 yılında Ontario Hydro çeşitli ticari PVC yalıtımlı kablo üzerinde testler yürütmüştür.[20] Kablolar 90°C veya 105°C olarak sınıflandırılmıştır ama her bir örnekte elde edilen sonuçlara göre 71 -77°C arasında kabaca bir ay süreyle kullanılan kablolar işlevsel olarak bozulmaya uğramıştır. Sonuç olarak raporun sonucunda söz konusu 90°C veya 105°C sınıflandırmalı kabloların 71°c üzerindeki sıcaklık seviyelerinde ku llanılmamaları gerektiği belirtilmiştir. Böylelikle sıcaklık derecesi sınıflandırması yaklaşımını onaylama girişiminde bulunan tek mevcut araştırma salt Dakin'in yöntemini onaylamakla kalmamış aynı zamanda da eski kafalı olmayanların da ciddi hatalar yapmakta olduklarını göstermiştir. Tutucu olmayan bu sonuçların sadece bir aylık kullanımda kalan kablolarla ilgili olarak elde edilmesi ise aslında sorunun en rahatsız kısmını oluşturmaktadır. Gerçek kullanımda ise kabloların birkaç aylık süreler boyunca değil yıllar boyunca sağlam ve güvenli kalmaları beklenmektedir. Bu yüzden gerçek anlamda uzun süreli eskime yaşandığında Ontario testlerinde ortaya çıkan sorunlu durumdan daha vahim sonuçlarla yüzleşmek durumunda kalacağımız kesindir. Aynı derecede önem arz eden ve kayda geçmesi gereken bir başka husus da yazarların 90°C sıcaklık seviyesine maruz bıraktığı NM kablolarını inceledikleri bir çalışmada[21] yaklaşık yarım yıl yani 4020 saat sonra sorunlar

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=