Yangın ve Güvenlik Dergisi 207. Sayı (Mayıs-Haziran 2019)

yanginguvenlik.com.tr 6 Yangın ve Güvenlik / Mayıs - Haziran 2019 ANILARDAN İTFAİYECİLERE VERİLEN ÖNEM İ nsana değer veren ülkelerde itfaiye- lerin ve itfaiyecilerin ayrı bir önemi vardır. Avrupa ülkelerinde itfaiye ile ilgili yaptığım incelemelerde, itfaiyeye ve yangın güvenlik önlemlerine verilen değeri gördüğümde hayretler içinde kalmıştım. Gelişmiş ülkelerde itfaiyeye ve itfaiyecilere verilen değer çok yük- sektir. İtfaiyeci olmak bir ayrıcalık ola- rak görülür. İtfaiyecilerin aylık ücretleri standart memurlara göre çok yüksek olup özel sağlık sigortaları bulunmak- tadır. Gazeteci Eser Ünür ile sohbet ediyordum, bir anısını anlattı. “Ben it- faiyeciyi yangında hortum tutan kişi- ler olarak bilirdim” diye söze başladı. “Berlin’de bir barda bira içiyordum. Ya- nımda oturan bir beyle sohbete başla- dık. Bana 'Benim oğlum itfaiyeci' dedi. Öylesine övünç duyarak söyledi ki çok şaşırdım. Herhalde kendisi işsiz olduğu için oğlunun işiyle övünüyor diye içim- den geçirdim. Sonra kendisinin ağır ceza hâkimi olduğunu öğrenince iyice şaşırdım. Çok düşündüm. Anladım ki, insana yeterli değeri veren ülkelerde itfaiyecilik çok önemli. İtfaiyeciliğin çok şerefli bir meslek olduğunu o zaman öğrendim. O tarihten günümüze itfa- iye denilince hep Berlin’deki bu anım aklıma gelir” dedi. Japonya’da benim de katıldığım itfaiye birlikleri toplantısına İmparator ve imparatoriçe katıldı. Japon impa- ratoru kutsal olarak görülür ve çok az toplantıya iştirak eder. Macaristan’a gittiğimde içişleri bakanı benimle gö- rüşme yaptı. İngiltere’de kraliçenin itfaiyeyi ziyaret etmesi itfaiyelere veri- len değerin bir ifadesidir. Doğu bloku ülkelerinde itfaiye müdürleri genellikle generaldir. Biz de itfaiyeciler küçümse- nir. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, 1985 yılında hava alanında Antalya itfaiye müdürünü gördüğünde apoletleri as- keriyeyi çağrıştırdığı gerekçesiyle kı- yafetlerinin hemen değiştirilmesini is- temiş ve itfaiyelerde yüzyıllardan beri kullanılan üniformalar değiştirilmiştir. Japonya ile “Kardeş İtfaiye” an- laşmasını imzaladığım zaman, Japon- ya’da dünyanın en fazla baskı yapan gazetelerinden biri olan Mainishi Shin- bun gazetesinde haber olarak çıktı; ama Türkiye’deki gazetelere bildirme- me rağmen hiç haber yapılmadı. Ülke- mizde sadece büyük yangın haber ni- teliği taşımakta, yangın olmadan yan- gın güvenliği ve itfaiye nadiren haber yapılmaktadır. 1992 yılında, o tarihlerde İçişleri Bakanlığı Müsteşarı olan Sayın Vec- di Gönül ile birlikte, Japonya ve Sin- gapur’a ziyaretimiz oldu. Gitmeden önce, Singapur İtfaiye Müdürlüğü’ne kendilerini ziyaret edeceğimi yazmış- tım. Uçuş bilgilerimi sordular; onlara bildirdim. Uçak Singapur havaalanına indiğinde, itfaiyeciliğimle gurur duy- dum. Müsteşar için büyükelçi dışarıda bekletilirken, beni uçakta karşıladılar. Bu, itfaiyecinin itfaiyeciye verdiği de- ğerin bir simgesiydi. Özellikle de; Ja- ponya’da 1989 yılında itfaiye eğitimi yaptığım şehre uğradığımızda, istas- yonda itfaiye bandosu ve tören kıtası ile karşılamaları, birçok itfaiyecinin ço- cukları ve eşleri ile istasyona gelmeleri müsteşarı hayretler içinde bırakmıştı. Her ne kadar müsteşar, gösterilen il- ginin benden kaynakladığını ve bana şeref madalyası verilmesi gerektiğini söylese de, bence asıl önemlisi itfaiyeci olmamdı. İtfaiyede, hangi ülkeden gelirsek gelelim, hangi üniforma giyersek giye- lim, hangi dili konuşursak konuşalım, ortak bir düşman olan yangınla sava- şırız. Tanınmasanız bile, dünyanın ge- lişmiş ülkelerinde itfaiyeci olduğunuzu söylerseniz farklı bir itibar görürsünüz. Size sevgi ile imrenerek yaklaşırlar. Umarım ülkemizde de bir gün itfaiye- lerimiz siyasetten soyutlanır ve itfaiye- ci imajı olması gerektiği yerini alır. n Prof. Dr. Abdurrahman KILIÇ

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=