Yangın ve Güvenlik Dergisi 207. Sayı (Mayıs-Haziran 2019)

GIRIŞ B irinci endüstri devrimi; 1784 yılında ilk olarak su ve buhar gücü kullanılarak dokuma tezgahının icadı ile başlamıştır. 1870’te elektrik enerjisi ile çalışan üretim bantlarının kurularak seri üretime geçilmesi ile II. endüstri devrimine, II. endüstri devriminden yaklaşık bir asır sonra 1969’da da elektronik ve bilgisayar tabanlı teknolojilerle programlanabilir otomasyon sistemlerinin devreye girmesi ile III. endüstri devrimine geçilmiştir. İlk üç devrim süreçleri ince- lendiğinde yaklaşık 100 yılda bir üretim şekillerinde devrim niteliğinde gelişmeler yaşanmıştır. Önceki dönemlerde bilgi artışı aritmetik olurken III. devrim sonrasındaki gelişmeler geometrik olmuştur. Bu da III. devrim sonrasında önceki dönemlerdeki gibi 100 yıl beklemeden yaklaşık 40 yıllık bir sürede üretim süreçlerini tamamen değiştirecek IV. endüstri devrimi ile tanışmamıza neden olmuştur. 2011 yılında Hannover Fuarında Alman hükümet yetkilileri tarafında ilk kez dile getirilen Endüstri 4.0 terimi IV. endüstri devrimini başlatmıştır. Böylece kavramsal bir tanım olmaktan öte resmi bir nitelik de kazanmıştır. (Kagermann, Wahlster, & Helbig, 2013). İzmir Ege Bölgesi Sanayi Odasının yaptığı araştırmaya göre, 2011-2015 yılları arasında geçen 4 yıllık bir süre içerisinde teknik bir terim olmaktan öteye geçip, milyarlarca euro’luk bir piyasa haline gelmiştir. Ayrıca yine 2020 yılında, nesnelerin interneti aracılığıyla 14 milyar ciha- zın birbirleriyle etkileşime geçmiş olması planlanmaktadır. Almanya’da ortaya çıkmış olması itibariyle, Avrupa’da yaygın biçimde bilinmekte olan Endüstri 4.0 kavramı, küresel ölçekte de giderek daha çok tanınmaktadır (EBSO, 2015). Ülke olarak bizim de tüm sektörler olarak bu devrimin akımlarından etkileneceğimiz kaçınılmaz bir gerçektir. 2008 yılında yaşanan küresel ekonomik kriz sonrasında gelişmiş ülkeler krizin etkilerini azaltmak ve rekabet ortamında söz sahibi olabilmek amacıyla yeni arayışlar içerisine girmişler- dir. Özellikle bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler, ülkelerin sanayileşme politikalarını gözden geçirmesine ve emek yoğun üretimden makine yoğun üretime geçmelerine neden olmuştur. Ucuz işgücü nedeniyle Uzak Doğuya kap- tırılan pazar paylarının geri alınabilmesi için en az insanla hatta insansız olarak üretim yapma yöntem ve sistemlerinin geliştirilmesi amacıyla robotların kullanılmaya başlanması Endüstri 4.0’ın ayak sesleri olmuştur. Firmaların hatta ülke- lerin küresel pazarlarda rekabet güçlerinin artırılması bilgi ve teknolojiye dayalı sürdürülebilir ekonomi ve sanayileşme politikaları sayesinde olabilecektir. Üretimin her aşamasında makinelerin daha çok kullanılacak olması insan makine uyu- munun önemini, bu uyumun sorunsuzca sağlanabilmesi için nitelikli çalışanların yetiştirilmesi gerekliliğini ortaya çıkara- caktır. Yazılım, programlama, tasarım, otomasyon gibi ileri teknolojilerin yoğun olduğu meslekler revaçta olacakken birçok meslek te kaybolacaktır. Ayrıca bu süreç yeni yeni mesleklerin ortaya çıkmasını sağlayacaktır. Endüstri 4.0’ın çıkış stratejisinin temelinde her ne kadar üretim teknolojilerinin değişimi ve gelişimi yatsa da çok önemli bir konunun da bu değişimde önemli bir payı vardır. 2014 yılında, ABD İşgücü İstatistikleri Bürosuna (U.S. Bureau of Labor Statistics) özel sektör işverenleri tarafından, yakla- ENDÜSTRİ 4.0’IN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNE ETKİLERİ OĞUZHAN ÇANKAYA Uludağ Üniversitesi, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Makine Programı EROL KILIK Uludağ Üniversitesi, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Endüstriyel Kalıpçılık Programı SEVİL ÇIRAKOĞLU - HÜDAYI TAŞÇI - UĞUR SAKLANGIÇ Uludağ Üniversitesi, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu, İş Sağlığı ve Güvenliği Programı NURETTİN YAMANKARADENİZ Uludağ Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği 20 Yangın ve Güvenlik / Mayıs - Haziran 2019 yanginguvenlik.com.tr DOSYA / İş Sağlığı ve Güvenliği

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=